Can, Aslı'dan önce cehennemdeydi...Aslı'dan sonra yine cehennemde...Dengesiz Bir Adamın AnatomisiOnlar büyük bir rastlantıyla tanıştılar vesonrasını küçük mucizelere bıraktılar...Ama büyük bir engel vardı, Aslı'nınbir türlü anlayamadığı...İlişkilerindeki denge, yıkıcı birdengesizliğe sürüklendi.Ama sizce de, aşk bir dengesizlik halideğil mi?Aşk, büyük bir kaosta savrulmaktankorkmamak değil mi?Aşk, her şeye değmez mi?
Herkese merhaba.
Kitap Gurmeleri olarak onuncu blog turumuzu DEX Plus sponsorluğunda Duygu Özlem Yücel – Dengesiz Bir Adamın Anatomisi kitabına düzenliyoruz. Daha doğrusu, düzenledik. Çünkü bugün turun son günü ve yorum sırası bana geldi.
Dengesiz Bir Adamın
Anatomisi, yazarın Dengesiz Bir Aşkın Anatomisi kitabının erkek karakter
ağzından anlatımı. Dengesiz Bir Aşkın Anatomisi, çok sevildi, çok ilgi gördü ve
yazarımız bir de olayları Can’ ın gözünden okumamızı sağladı.
Ben ilk kitap olan Dengesiz
Bir Aşkın Anatomisi’ni okumadım. Turu almadan önce de yazara sorduğumda
bağımsız olarak okuyabileceğimi söyledi. Olayları Can’ın tarafından okudum. En
kısa zamanda diğer kitabı alıp bir de Aslı’nın gözünden okumak istiyorum.
Biraz konusundan
bahsetmem gerekirse; Aslı ve Can tam bir rastlantı sonucu karşılaştılar. Can
Sipahioğlu bir işadamı. Aslı bir holdinge geliyor iş görüşmesi için. Ama o
kadar çok bekletiliyor ve önemsenmiyor ki, artık dayanamıyor ve büyük bir
öfkeyle patronun odasına gidiyor, yani Can’ın. Can o sırada odanın dışında
olduğu için o şekilde karşılaşıyorlar ve Aslı onun aradığı kişi olduğundan
habersiz bir şekilde sürekli laf söylüyor. Tam bir yanlış anlama söz konusu ama
bu Can’ın hoşuna gidiyor ve oyunu devam ettiriyor. Daha sonra odaya girdikleri
zaman Can; “Bu arada tanışmadık değil mi? Ben Can… Can Sipahioğlu. Şu meşhur
patron!” diyor. Aslı tabi bu durumdan büyük utanç duyuyor. Can aslında ona kötü
davranmıyor aksine, size bir görüşme ayarlayabilirim, ilgilenirler tarzında
konuşuyor ama Aslı kararlı, gidecek. Yine de Can, Aslı’ya telefonunu veriyor.
Olur da ararsa diye, ama kızımız aramıyor. Daha sonra tekrar karşılaşıyorlar
yine bir rastlantı sonucu, olaylar sonra devam ediyor, çok fazla anlatmak
istemiyorum, heyecanı kaçmasın (:
Aslında Can ve
Aslı’nın ilişkileri gayet düzenli olabilirdi. Her şey yerinde gidebilirdi.
Fakat bir sorunumuz var. Can rahatsız, depresif hastası diyebilirim ve bunu
Aslı’dan saklıyor. Kaldı ki rahatsızlığı için sürekli başka bir yere gitmesi
gerekiyor. Aslı’ya da söylemeyince tabi ilişkide çatlamalar başlıyor.
Kitabı ben sevdim.
Aslı’nın gözünden olayları okumamış olsam bile, sanırım okuduktan sonra da bu
kitap daha çok hoşuma gidecek. Benim için hep böyle aslında. Erkek karakterin
ağzından anlatıldığı zaman olayları daha çok seviyorum. Sanırım, onların neler
hissettiğini, iç seslerini okumak daha çok ilgimi çekiyor. Yazar iyi ki böyle
bir şey yapmış ve biz olayları Can’ın gözünden okumuşuz.
Duygu Özlem Yücel’in
kalemi ile ilk kez bu kitapta karşılaştım, gerçekten çok akıcı, elinize
aldığınız zaman sayfalarca okuyabilirsiniz.
Kendisiyle de sohbet etme imkânım oldu, çok sıcakkanlı ve samimi birisi.
En tatlı yazarlar arasında ilk sıralarda bence :D Turumuzda yazarımızın
röportajını da yaptık ve oradan okuduğum kadarıyla çok yakında yine DEX Plus
yayınları’ ndan bir romantik komedi geliyormuş. Bu habere çok sevindim, en kısa
zamanda çıkar da keyifle okuruz umarım (:
Kitabın kapağına
gelirsek, bir kapakta birden fazla kitap var aslında. İsminin yazılış şekli,
arkasındaki gölgeler bile o kadar uyumlu olmuş ki kitaba, o yüzden kitap bence
çok güzel bir kapağa sahip.
Kitap tavsiyemdir,
ilk kitabı okumadıysanız bile alıp okuyabilirsiniz. Zaten okuduktan sonra ilk
kitabı da okumak isteyeceksiniz.
Puanım:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder