KGBT 2. Tur || Kıyıya Vuran Deniz Kabukları - Hannah Richell | Yorum

4/02/2015, BY Buse Güler - Hiç yorum yok:

Blog turumuzun üçüncü gününde yorum sırası bana geldi :)
Ah, aslında ne diyeceğimi inanın hiç bilmiyorum. Kitap beni gerçekten baya sarstı. En iyisi ben biraz konusundan bahsedeyim :)


Kitabımız ilk önce giriş kısmında bir kadının intiharı ile başlıyor. Daha sonra Dora' nın bakış açısından anlatmaya devam ediyor. Dora, Dan ile sevgili ve bir bebek bekliyorlar. Ama şuan yaşadıkları hayat şartları göz önünde bulundurulursa Dora bir bebek için uygun olmadıklarını düşünüyor. Kaldı ki kendisini de anneliğe pek hazır hissettiği söylenemez. Buna rağmen sevgilisi Dan gerçekten bu bebeği çok ister ve gelecekleri için çok olumlu düşünür. Dora'nın karamsarlığından eser yok Dan'de :) Dora geçmişi ile yüzleşmesi gerektiğini düşünür. Bu yüzden çocukluğunda ev olarak bildiği yere, Clifftops'a dönmeye karar verir.

Buradan sonra kitabımız Helen'in tarafından anlatılıyor. Helen Dora'nın annesi. 16 yıl öncesini okuyoruz. Helen ve Richard birlikteler ve bir bebek bekliyorlar. Bu konularda eski kafalı olan Richard Helen ile evlenmek istiyor ve Helen'in de Clifftops'a gitmesi böyle oluyor. Bu arada Helen,  Richard'ın annesi tarafından kabul görmediğinin de farkında.

Cassie doğuyor ilk olarak ondan on sekiz ay sonra da Dora dünyaya geliyor. Kardeşler ama ancak bu kadar zıt olabilirler birbirlerine. Dora ne kadar uyumlu ve sakinse Cassie o kadar uyumsuz ve tam bir cadı! Okurken gerçekten Cassie'yi tutup şöyle bir sarsmak istedim. Hiç sevmedim. Ailemiz her yıl Paskalya Bayramı için Clifftops'a gidiyor; Richard'ın ailesinin yanına. Helen bu durumdan hiç memnun değil tabii. Richard'ın anne ve babası bir trafik kazası sonucunda hayatlarını kaybettikleri zaman buraya taşınıyorlar ve aslında olaylar buradan sonra başlıyor.
16 yıl önce yaşanan bir trajedi var, bir aile parçalanmış bu sebeple. Bunu okuyoruz aslında biz. 'Ne olmuş, ne olacak, şimdi durum ne? ' soruları ile çeviriyoruz sayfaları.


Kitap gerçekten çok akıcıydı. Çok akıcıydı diyorum çünkü bu tür aile dramlarını okumak pek bana göre değil. İçim sıkılıyor ama Kıyıya Vuran Deniz Kabukları' nın konusu gerçekten özgün, ilgi çekici ve sayfalar nasıl çevrilmiş, kitap nasıl bitmiş anlamıyorsunuz. Yazarın kalemi gerçekten çok akıcıymış ve çevirmen de iyi bir iş çıkarmış bana göre.

Kitabın tek sevmediğim yani Helen ve Cassie oldu. O kadar çok sinirlendim ki. Kendilerini düşünmeleri, bencillikleri yüzünden parçalandı aile.  Hâlâ aklıma geldikçe sinirleniyorum :D Richard ve Dora ise... düşününce şöyle bir içim burkuluyor gerçekten. İkisini de çok sevdim. Kitap boyunca Dora'nın ezilip büzülmesine de üzüldüm. Richard desen, kıyamam :/ Farkettim ki, nasıl kaptırmışım kendimi, alıp sarılacağım karakterlere :D İşte o kadar iyiydi :) Söylediğim gibi benim için tek olumsuz olabilecek yanı, bu tür kitaplar okumaya alışkın olmamamdı, içime oturdu çünkü, kalkmıyor :D

Son kısım ise beni duygulandırdı. Dora'yı o şekilde okumak, gerçekten çok güzeldi :)
Kısaca, kitap tavsiyemdir arkadaşlar :) Alın, okuyun :)

Puanım:





BSBT 2. Blog Turu | Evin Hanımı - Yorum

4/07/2014, BY Buse Güler - Hiç yorum yok:

Orijinal Adı: The Women of the House
GoodReads Puanı: 3.63Yayınevi: Orkinos YayınlarıSayfa Sayısı: 304
Çeviren: İpek Külah

BSBT 2. Blog Turu'nun 3. gününden herkese merhaba :)
 
 
Öncelikle yorumuma kapağının güzelliği ile başlamak istiyorum. Kitap ilk elime geçtiği zaman ben kapağına bayılmıştım. Duygularım hala aynı :D Seviyorum ben bu tür kapakları.
Sanırım kapağında karakterin resmi olmasındansa bu tür kapakları tercih ediyorum. Gerçi bu türüne göre değişir.
Evin Hanımı aile - köy yaşamı tarzında bir kitaptı. Orkinos yayınlarından okuduğum ilk kitap :)

BSBT 2. Blog Turu | Evin Hanımı - Tanıtım

4/05/2014, BY Buse Güler - Hiç yorum yok:
 
Ansızın gerçekleşen bir kaza ve ölen bir baba…
Koca çiftlikle nasıl baş edeceklerini bilemeyen çocuklar…
 Satılık bir çiftlik…
  Küçük bir kasabada birbirine düşman iki ailenin nesiller süren mücadelesi…
  Kilise pederine rağmen yapılabilen bir okul…
 
 
 
Evin Hanımı, Alice Taylor'ın sizi çepeçevre saracak, elinizden düşüremeyeceğiniz ilk romanı.

***

"O lanet olası yataktan çıkmak zorunda. Nora her sabah okula yorgun bir şekilde gidiyor; bugün uyuyakaldı ve o adi Bayan Buckley onu müdürün odasına gönderdi. Sen de bütün işlere tek başına yetişmeye çalışmaktan bitap düştün. Ben bu lanet olası yastan bıktım artık."
-Evin Hanımı-

***

-Evin Hanımı, haftalarca İrlanda'nın en çok satanlar listesinde en başta kaldı.
-The O'Brien Pres-


-Güzel bir hafta sonu geçirmek için mükemmel bir kitap.
-The O'Brien Press-


-Alice Taylor, son romanıyla yine kendini aşmış. Evin Hanımı merakınızı her zaman üst düzeyde tutacak ve bu merakı dizginlemekte zorlanacaksınız. Başladığınızda kendinizi okumaktan alamayacaksınız.
-Monica K. Van Ness-


-Her yaşa uygun gerçekten güzel bir kitap. Yazarın bütün kitaplarını okudum, hepsi de derinden etkiliyor okuyucuyu. Yazarın tüm anlatımları İrlanda'nın günlük köy yaşantısının derin izlerini taşıyor.


-Harika bir hikâye ve yazar. Kitabı okurken çok keyif aldım. Yazarın tasvir kabiliyeti her şeyi gözünüzün önünde canlandırıyor.
Sue Clancy


-Alice Taylor'un anlatımı yaşadığı kasabayı evrenselleştiriyor ve onu İrlanda'nın son derece güçlü olan hikâyecilik geleneğinde önemli bir yere oturtuyor."
-Los Angeles Times-

***

-Alice Taylor'ın 20. yüzyılın ortalarındaki İrlanda'ya ait anıları onu ülkesinin en çok satan ve en sevilen yazarlarından biri haline getirdi. Son derece yetenekli bir yazar olan Alice Taylor ilk romanıyla gelenekleri ile güncel değerler arasında kalan İrlandalı bir ailenin hikâyesini anlatıyor okuyucularına. Kuşaklar boyunca İrlanda'nın küçük bir kasabasında aynı çiftlik evinde yaşayan Phelan ailesi, maddi sıkıntılar nedeniyle daha önce de topraklarını ve evlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. 1950'li yıllara gelindiğinde aile bir kez daha aynı sorunla yüzleşir ama bu kez tehdit ailenin içinden, Ned Phelan'ın eşi, ailenin gelini Martha'dan gelmektedir. Ned'in kardeşi Kate için bu sorun başa çıkabileceğinden çok daha büyük olabilir.
Samimi ve mizahi üslubuyla Evin Hanımı, dünyanın her yerindeki insanların aslında benzer hikâyeler yaşadıklarını hatırlatıyor okuyucularına.
(Tanıtım Bülteninden)



Tur Takvimimiz

05.04 |
Okuma Köşem - Tanıtım
05.04 |
Sanat Nehri - Yorum      

06.04 |
Kitap Prensesi - Karakter Analizi
06.04 |
Colored Books- Yorum     

07.04 |
Sanat Nehri - Yazarımızı Tanıyalım
07.04 |
Okuma Köşem - Yorum

08.04 |
Kitap Kurdu Böjük - Yabancı Okur Düşünceleri
      
08.04 | Kitap Prensesi - Yorum
09.04 | Colored Books - Bu kitabı neden okumalıyız ?
09.04 | Kitap Kurdu Böjük - Yorum