Okuma Etkinliği #12 | Bana Şans Dile - Sinem Akça || Yorum + Alıntılar

9/12/2015, BY Buse Güler - Hiç yorum yok:

Kadın olmanın rengi hep başkadır. Sevince pembe, âşık olunca kırmızı, fincanda kahverengi, alışveriş poşetlerinde gök kuşağı gibi rengârenktir kadın…
En yakın dostu Eros’un da okunu nereden fırlatacağı hiç belli olmaz… Tıpkı otuz iki yaşına gelmiş ve bu yaşına gelirken boş oturmayıp ikinci kocasını da nihayet kaçırmış; vurdumduymazlığı, hiperaktivitesi ile arkadaşlarına illallah dedirtmeyi başarmış Didem'in kalbine saplanan ok gibi!
Önce ‘Neyse hâlim çıksın falım,’ deyip kapattığı fincanda görüldü yakışıklısı, sonra da kaza yaptığı arabada. Dedik ya ilk ok, tabir yerindeyse dünya umurunda olmayan, sadece kendi keyfi için nefes alan, evinin etrafındaki tüm restoran kuryelerinin yakinen tanıdığı Bağdat Caddesi kokoşu Didem'e...
İkincisi ise İstanbul Emniyeti’nin gözbebeği, deli lakaplı, tuttuğunu koparan, tutarlı, disiplinli baş komiser Bora'ya isabet ediyor...
Didem’in en yakın arkadaşı olma talihsizliğini yaşayan Yasemin'in evliliği ve bebek heyecanı ile renklenen hayatı..
Herkese merhaba!
Yine çok güzel bir okuma etkinliği ile karşınızdayız ve bugün yorum sırası bana geldi. Bu sefer okuma etkinliğimizi Renkli Kalemler Blog Tur ve Sihirli Kitaplık Okuma Etkinlikleri olarak ortak yapıyoruz ve sayfalarımızda devam eden yarışmalara buradan katılabilir, diğer yorumları sayfalarımızdan takip edebilirsiniz.
Sinem Akça ile, daha doğrusu kalemi ile tanışmayı uzun zamandır istiyordum. Bana Şans Dile'nin Böğürtlen Yayınları'ndan çıkarak biz okuyucuları ile buluşacağını duyunca çok sevindim. Yani yazarın okuduğum ilk kitabı :)



Bana Şans Dile; Didem ve Bora'nın hikayesi. Didem ikinci kocasından da boşanmış ve İstanbul'a dönüyor. Çocukluk arkadaşı Yasemin ve Elif'in başına bela olmaya geliyor açıkçası :D Özellikle Yasemin'in. 
Baş Komiser Bora Eymiroğlu. Bora genç yaşına rağmen baş komiser olmuş bir polis. İşinde çok iyi başarılı ve son derece yakışıklı bir adam. Ayrıca sanırım Didem'in karşısında kediye döndüğü tek insan :D 
Çiftimiz Didem'in dikkatsizliği sonucunda Bora'nın arabasına çarpması sonucunda tanışıyorlar. Baya olaylı bir tanışma oluyor aslında. Didem öyle bir kadın ki, hani Allah bir çene vermiş! Maşallah yani. Hiç susmuyor, hiç geri adım atmıyor. Ama bizim Didem nedense Bora'nın karşısında daha sonraları pek laf yapamıyor. :D Bu hallerini gördükçe çok eğleneceksiniz. 


Bora ve Didem orada tanışıyorlar işte ilk olarak, sonra kızımız Bora'ya kafayı takınca sosyal medyalardan Bora'yı arıyor, araştırıyor. Bir de şu var, Didem tam bir fal hastası. Baktırdığı bir kahve falı sonucunda bakan kız nasibindeki adamı tam da Bora olarak tarif edince, Didem iyice kafayı takıyor tabii. Şans eseri bunlar bir kaç kez daha karşılaşıyorlar ve böylece devam ediyor. 

Gelelim diğer karakterlerimize. Yasemin, Elif ve Didem çocukluk arkadaşı. Hepsi otuzlu yaşlarına gelmişler ama dostlukları hiç bitmemiş. Dostluk dediğime bakmayın, Yasemin ve Elif, Didem'den bıkmış durumdalar :D Okuyunca göreceksiniz kızlara özellikle Yasemin'e neler çektiriyor Didem. Yazık, zavallı Yasemin diyesim geldi okurken hep. 


Yasemin evli ve hamile. Eşi Erhan iş için Almanya'ya gidince annesinin yanına taşınıyor. Didem de kocasından boşanıp İstanbul'a dönünce Yasemin'in annesinin üst katındaki evine taşınıyor tekrar. Elif deseniz onu hak etmeyen birine gönlünü kaptırmış, o tarz sorunları var. 

İşte hikayemiz ve karakterlerimiz böyle. Ben kitabı çok sevdim. Başlarda biraz bocaladım çünkü bu tür dostluk arkadaşlık hikayelerini okumaya alışık değilim daha önce okudum desem yalan olur. O yüzden alışana kadar biraz yavaş okudum sonradan baktım sayfalar akmış gitmiş ve kitap bitmiş :)
Sinem Akça'nın kalemini yazım tarzını ve karakterlerini çok sevdim. Didem her ne kadar bazen nefret edilesi bir karakter olsa da hiçbir zaman tam anlamıyla kızamadım ona hep güldürdü beni. Onu da seviyorum yani :D 


Kitabın sonu benim için çok güzeldi. Çok çok hoşuma gitti. Bana Şans Dile'yi kesinlikle tavsiye ediyorum. Eğer henüz Sinem Akça kalemi ve karakterleri ile tanışmadıysanız fazla beklemeyin derim, geç kalmak istemezsiniz :)

Puanım:




Dokuz & Böğürtlen Yayınları || Tanıtımlar

8/22/2015, BY Buse Güler - Hiç yorum yok:
Herkese merhaba! 

Kitap tanıtımları ile geldim bu sefer. Dokuz Yayınları ve onun yan kuruluşu olan Böğürtlen Yayınları çok güzel kitaplar çıkarıyor, tanıtımlarını aşağıda bulabilirsiniz.

Kişisel olarak bir not düşmem gerekirse, yayınevinin grafikerine buradan selam olsun, kapaklarına bayılıyorum *-*


Bana Şans Dile

Kadın olmanın rengi hep başkadır. Sevince pembe, âşık olunca kırmızı, fincanda kahverengi, alışveriş poşetlerinde gök kuşağı gibi rengârenktir kadın…
En yakın dostu Eros’un da okunu nereden fırlatacağı hiç belli olmaz… Tıpkı otuz iki yaşına gelmiş ve bu yaşına gelirken boş oturmayıp ikinci kocasını da nihayet kaçırmış; vurdumduymazlığı, hiperaktivitesi ile arkadaşlarına illallah dedirtmeyi başarmış Didem'in kalbine saplanan ok gibi!
Önce ‘Neyse hâlim çıksın falım,’ deyip kapattığı fincanda görüldü yakışıklısı, sonra da kaza yaptığı arabada. Dedik ya ilk ok, tabir yerindeyse dünya umurunda olmayan, sadece kendi keyfi için nefes alan, evinin etrafındaki tüm restoran kuryelerinin yakinen tanıdığı Bağdat Caddesi kokoşu Didem'e...
İkincisi ise İstanbul Emniyeti’nin gözbebeği, deli lakaplı, tuttuğunu koparan, tutarlı, disiplinli baş komiser Bora'ya isabet ediyor...
Didem’in en yakın arkadaşı olma talihsizliğini yaşayan Yasemin'in evliliği ve bebek heyecanı ile renklenen hayatı...

"O dediğin ne demekti?""Şurimşine mi?""Evet, o.""Lazca; canımın içi, sevgilim demek."
Sina, yalnızlığının kabuğunda, adını aldığı çöl gibi ıssız bir genç kızdır. Bir partide tanıştığı Deniz ise, dalgalar kadar hırçın bir delikanlı.Adını bile bilmeden birlikte olduğu Deniz'in, yeni matematik öğretmeni olduğunu öğrenmesiyle Sina'nın hayatı tamamen değişir.
Her şeye rağmen Sina'dan vazgeçmeyen Deniz, farkında olmadan ona zarar vermektedir. Sina, yeni tanıştığı sahiplenilme duygusuyla Deniz'e sığınırken, aşkları engelleri aşmalarına yardım edebilecek miydi?
Sina ve Deniz'in yasak aşkı tüm engellere rağmen sürebilir miydi?
"Neden hiçbir şey olmamış gibi davranmadın? Öğretmenimsin, her şeyi yok saysan daha kolay olurdu.""Yapamam. Olmuşla ölmüşe çare olmazmış."



Yorgun bir ülkenin yorgun ama yürekli insanlarıydı onlar. Toros Dağları eteğinde, gelecek günler ve konuklardan habersiz bir hayat sürüyorlardı. Ansızın köylerine gelen bir yabancının neyin habercisi olduğunun farkında değillerdi.Bu yabancı misafiri aralarına kabullenmeleri uzun sürmediğinde ise kendi kaderlerini kendileri belirlemişlerdi.
 Topraklarından uzaklarda yaşamak zorundaydı Yüzbaşı Vorontsov. Askeri üniformasını ne zaman giydiğini hatırlayamayacağı kadar uzun bir süre geçirmişti yurdundan uzakta.
Bir an önce ülkesine ve hak ettiği zafere ulaşmak istiyordu ve bunun için atması gereken son bir adımı kalmıştı.
Toroslar'ın eteklerinden Erzurum'a, Batum'dan Sibirya'ya kadar uzanan bir tarihi kurgu romanı Kafkas İmam. Savaşın sadece cephede kazanılmayacağının da bir örneği.


Bu kitabı eline aldığına göre hatta arkasını çevirip burayı okuduğuna göre benim aradığım nadir kişilerden biri olabilirsin. Çok insan tanıdım, çok yönetici gördüm, çok patron tanıdım…Binlerce kişiye eğitim verdim, yüzlerce patrona hizmet sattım, birçok firmaya yönetim danışmanlığı yaptım ve yaklaşık iki yüz personel çalıştırdım. Evet, insanlar çok iyi yaratıklar! Bunu gördüm. Ancak gördüğüm başka bir şey daha var ki o da insanların çoğunun yönetim konusunda çok zayıf oldukları.
Etrafıma bir baktım ki sadece işletmeler değil ilişkiler de çok amatörce yönetiliyor. Sonra boşanma oranları, küslükler, tartışmalar ve çözümsüzlükler; yani mutsuzluk için gereken her şeyin arttığını fark ettim.
Sadece bir işletme değil; eşin, ailen veya sevgilinle aranda var olan tüm ilişkiler de yönetilmek zorundadır. Bundan da öte insan kendini daha da önemlisi duygularını yönetebilmelidir.
Bu kitap aracılığıyla hayatın birçok alanını daha iyi yönetmen için yanında olacağım. Aslında her şeyden önemlisi, bir şeyleri yönetmenin sorumluluğu altında yalnız kaldıysan sana arkadaş olacağım.MERHABA  PATRON