KGBT 20. Tur | Yorum: Çapkın Düşler - Christine Bell

12/23/2015, BY Buse Güler - Hiç yorum yok:

Bir çöpçatanlık şirketinin sahibi olan Grace Love, eski erkek arkadaşının kalbinde açtığı yaraları, müşterilerine ruh eşlerini bulmalarında yardım ederek sarmaya çalışmaktadır. Ortağı Serena'nın desteğiyle yeni ilişkilere yelken açmaya çalışsa da, aslında kendini güvende hissettiği tek yer, komşusu Trick'in yanıdır. Ancak birçok insana ruh eşini bulmuş olan Grace, Trick gibi bir çapkının ona istediklerini veremeyeceğinin farkındadır.
Trick Mathews, Grace ile tanıştığından beri kazanova hayatına bir son vermiştir. Ancak tüm çekiliciliğine ve yakışıklılığına rağmen, Grace onu bir türlü fark etmiyordur. Onun dikkatini çekebilmek için tehlikeli bir plan yapan Trick, kendine sahte bir kimlik yaratır ve Grace'i kendine âşık etmeye çalışır. Oldukça masum duygularla ortaya çıkan bu plan, ya Grace'in korkularını güçlendirip onu Trick'ten uzaklaştıracaktır ya da kırılmış kalbini onarıp yeniden âşık olmasını sağlayacaktır.

Herkese merhaba :)
Yine çok güzel bir tur kitabının yorumu ile sizlerleyim. Eğer facebook sayfamızda devam eden yarışmamıza katılmak isterseniz buraya , kitabın ön okumasına göz atmak isterseniz de buraya tıklayabilirsiniz :)

Grace, bir çöpçatanlık şirketinin sahibi, daha doğrusu ortağı. Eski erkek arkadaşından pek iyi bir şekilde ayrılmamış aslında. Onun kalbinde açtığı yaraları da henüz sarabilmiş değil. Kendini işine vererek bunları sarmaya çalışıyor. Ayrılırken Grace'in özgüveni de zedelenmiş. En son konuştuğu kişi de Grace'in davet ettiği partiyi reddetip ondan ayrılınca iyice fena olmuş anlayacağınız.

Trick iste Grace'in komşusu ve en yakın arkadaşı aslında. Çok çapkın bir adam, Grace'in uzak durması gereken tiplerden yani. Ama aslında bu işler Trick, Grace'le tanıştığından beri değişmiş. Duygularını Grace'e belli edemese de, o çapkınlık dönemleri son bulmuş. Adam bildiğiniz aşık :D Grace'de ondan hoşlanmasına rağmen açılamıyor. Sonuçta arada bir dostlukları var ve bozulmasını istemiyorlar.

Fakat Trick'in aklına bir plan geliyor. Tehlikeli bir plan. Grace'in gittiği partiye sahte bir kimlikle, daha doğrusu maskeyle katılıyor ve birlikte olduklarında nasıl güzel olacağını ona göstermeye çalışıyor. Gösteriyor da, ama ben Trick demesi gerekirken bir türlü söyleyemiyor, söylediğinde de işler karışıyor :)

İşte kitabımızın konusu böyle. Zaten kısa bir kitap, gayet eğlenceli bir hikayeydi. Keyifle zaman geçirmek için bir kaç saatte bitirebilirsiniz. Ben kapağını çok sevdim, Nemesis kapakları hep böyle güzel zaten, romantik tarzda kitaplar da benim en sevdiğim kitaplar :)  Grace ve Trick'i okurken eğleneceksiniz. Benim gibi bu tarzı sevenlere tavsiye ederim :)

KGBT 17. Tur || Sonuna Kadar - Jennifer Probst || Yorum + Çekiliş

9/17/2015, BY Buse Güler - 4 yorum:

Ailenize ait İtalyan restoranının işleri çok kötü ve siz her şeyi düzeltmek için işin başına geçtiniz.
Çalışanları idare etmek çok zor çünkü hepsi ya akraba ya da eski bir tanıdık.
Garsonluk yapan kardeşiniz kız arkadaşıyla görüşmek için sürekli işi savsaklıyor.Barmense sigara tiryakisi. Durmadan sigara molası verip barı boş bırakıyor.Hepsinin yerine çalışmak ve müşterileri memnun etmek zorundasınız.Yine de şefin açığını kapatmanız çok zor. Zaten o da karısıyla kavga etmiş ve sinir bozukluğundan bütün yemeklerin baharatını ve tuzunu fazla kaçırıyor. O kadar fazla kaçırıyor ki, müşteriler durmadan su sipariş ediyorlar.Boş masalardan birine bir kadın ve bir adam oturuyor. Kardeşiniz ortalarda olmadığı için masanın siparişini almaya gidiyorsunuz. O anda, üç yıl önce, sadece size aşık olduğu ve siz sorumluluk istemediğiniz için terk ettiğiniz kadınla göz göze geliyorsunuz. Üstelik karşısında oturan kıl kuyrukla da sevgili gibi görünüyor.İşte size Gavin Luciano’nun hikâyesi. Ama bu hikâyeye biraz acı katabiliriz. Gavin’in karşısında bulduğu kadın, yani Miranda Storme, son yılların en beğenilen restoran eleştirmeni. O akşam şefin bol baharatlı spesiyalini yedikten sonra içinde yeninden alevlenmeye başlayacak olan terk ediliş acısı bütünüyle gerçek.Bu gerçek de onun ilham kaynağı.Alacağı intikam için.Sonuna kadar…

On yedinci blog turumuzun son gününden herkese merhaba :)Blog turumuz kapsamında Nemesis Yayınları'ndan çıkan Jennifer Probst'un Sonuna Kadar kitabını inceliyoruz ve yorum sırası bana geldi :) Kişisel yorumuma geçmeden önce sizlere biraz karakterlerden ve konusundan bahsedeyim. 
Yazının sonundaki çekilişe katılmayı unutmayın :)

Gavin ve Miranda üç yıl önce birliktelermiş. Fakat bu birliktelik sadece sekse dayalı bir birliktelik olmuş. Duygular ön plana çıkmadan yani. Gelecekle ilgili bir planları veya aşk gibi durumlar olmayacakmış aralarında, bu şekilde anlaşmışlar fakat bu anlaşma Miranda, Gavin'a aşık olunca son bulmuş. Gavin bir e-posta ile Miranda'dan ayrılmış ve başka bir ülkeye gitmiş, işleri için.

Gavin'ın ailesinin bir İtalyan restoranı var, aslında onun işlerin başında durması ve sahip çıkması gerekirken o başka bir ülkeye kendi işleri için hayalleri için gitmiş. İşte üç yıl sonra da babası arayıp işlerin hiç iyi gitmediğini söylemiş ve Gavin'dan yardım istemiş. Gavin da tekrar ailesinin yanına dönüp restoranlarında çalışmaya, tüm parasını orayı tekrar canlandırmak için kullanmaya başlamış.

Miranda, Gavin'in yokluğunda çok acı çekmiş olsa da hayatına devam etmiş ve tutkulu olduğu işi yapmaya devam etmiş. Önceleri mutfakta olmayı seçse de sonradan bundan zevk almadığını görmüş ve restoran eleştirmeni olarak devam etmiş mesleğine. Peki, bizimkiler nasıl karşılaştı dersiniz? Miranda arkadaşı ile birlikte Mia Casa'ya geliyor. Yani Gavin'ın aile restoranına. Gavin masalarına bakıyor ve tekrar karşılaşıyorlar ve Miranda, Gavin'in aile restoranı ile ilgili bir eleştiri yazısı yazmasıyla olaylar başlıyor. :)

Kitaptan bu kadar bahsettiğim yeter sanırım şimdi yorumuma geçeceğim.
 Miranda benim çok sevdiğim bir kadın karakter oldu. Gavin'a olan aşkı ve tutkusu kalbinden, aklından silinmemiş olsa da bunu Gavin'a belli etmedi ve adamı görür görmez boynuna atlamadı. Aksine, biraz süründürdü diyebiliriz. İyi de yaptı :D Kitap yazarın bakış açısından anlatıldığı için aynı zamanda Gavin'in tarafından da olayları görmek çok hoşuma gitti. Jennifer Probst'un okuduğum il kitabı ve ben yazarın karakterlerini, konuyu işleyişini çok beğendim. Redaksiyonda ve çeviride bir sıkıntı göremedim gerçekten çok akıcıyıdı. Kitabın kapağını da çok beğendim orijinal kapağından çok daha güzel bence.Elinize alıp hoş vakit geçirebileceğiniz ve çabucak bitirebileceğiniz bir kitap. Benim aynı zamanda Nemesis Yayınları'nan okuduğum ilk kitap oldu. Evet bir raf dolusu Nemesis kitabım var ama henüz okuyamamıştım :) Bundan sonra daha çok okuyacağım, kitaplar tam benlik.

Puanım:



a Rafflecopter giveaway

KGBT 17. Tur || Sonuna Kadar - Jennifer Probst | Cast

9/16/2015, BY Buse Güler - 1 yorum:

Herkese merhaba! 
On yedinci blog turumuz Nemesis Yayınları'ndan çıkan Jennifer Probst - Sonuna Kadar kitabına yapılıyor ve bugün turumuzun üçüncü gününde cast çalışmalarımı paylaşmak için geldim :)
Eğer yarışmamıza henüz katılmadıysanız buradan katılabilirsiniz.

Umarım hoşunuza gider!








Nemesis Yayınları; Eylül Ayı Kitapları || Tanıtım

8/31/2015, BY Buse Güler - Hiç yorum yok:

Herkese merhaba! Nemesis Yayınları Eylül ayında çok güzel kitaplar ile bizlerle olacak ben de sizlere duyurusunu yapmaya geldim :)


Yazar: Barbara J. Zitwer
Kitap adı: Ölüm Bizi Ayırana Dek
Çeviren: Eda Tevrizci
Sayfa Sayısı: 400
Orijinal isim: The J.M. Barrie Ladies’ Swimming Society
Ön Sipariş: 01 Eylül 2015

Joey, iş için Amerika’dan İngiltere’ye gelmiştir. Son dönemlerde epey kötü gitmiş özel hayatı yüzünden, evinden uzakta olacağı bu dönemi, kafasını toplamak için de kullanmaya kararlıdır. Kaldığı evin kapı komşusu olan Ian ve kızı Lily ile tanışır. Sadece baba ve kızdan oluşan bu aile, hayatına tahmin etmeyeceği bir şekilde dahil olmuştur ve aralarındaki ilişki gittikçe güçlenmeye başlar. Ian, Joey’in hayatında gördüğü en farklı ve dingin erkektir. Ve bu dinginlik, geçmişte yaşadıklarından ileri gelmektedir.
Evinin yakınlarında koşuya çıktığı bir gün Joey, saklı kalmış bir göl keşfeder. Kışları buz tutan bu göl, beş kadının sığınağıdır adeta. Her gün gölün buz gibi sularında yüzmek için buluşan beş eski dost… Joey’i de aralarına davet ederler. Onlarla birlikte gölün soğuk sularında yüzmeye başlayan Joey, bu kadınlardan hayatla ilgili her gün yeni bir şey öğrenir. Ağızlarından çıkan her cümleden bilgelik akan bu kadınlar, Joey’i, hem kendini hem de Ian’ı anlayabileceği bir yola sokarlar. Ancak hayatta geri dönüşü olmayan bazı yollar vardır. Anlamak gibi… İnsan bir kez anladığında, bir daha hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.



Yazar: Jennifer Probst
Kitap adı: Sonuna Kadar
Çeviren: Yaprak Yılmaz
Sayfa Sayısı: 336
Orijinal isim: All the Way
Ön Sipariş: 01 Eylül 2015

Ailenize ait İtalyan restoranının işleri çok kötü ve siz her şeyi düzeltmek için işin başına geçtiniz.

Çalışanları idare etmek çok zor çünkü hepsi ya akraba ya da eski bir tanıdık.

Garsonluk yapan kardeşiniz kız arkadaşıyla görüşmek için sürekli işi savsaklıyor.
Barmense sigara tiryakisi. Durmadan sigara molası verip barı boş bırakıyor.
Hepsinin yerine çalışmak ve müşterileri memnun etmek zorundasınız.
Yine de şefin açığını kapatmanız çok zor. Zaten o da karısıyla kavga etmiş ve sinir bozukluğundan bütün yemeklerin baharatını ve tuzunu fazla kaçırıyor. O kadar fazla kaçırıyor ki, müşteriler durmadan su sipariş ediyorlar.
Boş masalardan birine bir kadın ve bir adam oturuyor. Kardeşiniz ortalarda olmadığı için masanın siparişini almaya gidiyorsunuz. O anda, üç yıl önce, sadece size aşık olduğu ve siz sorumluluk istemediğiniz için terk ettiğiniz kadınla göz göze geliyorsunuz. Üstelik karşısında oturan kıl kuyrukla da sevgili gibi görünüyor.
İşte size Gavin Luciano’nun hikâyesi. Ama bu hikâyeye biraz acı katabiliriz. Gavin’in karşısında bulduğu kadın, yani Miranda Storme, son yılların en beğenilen restoran eleştirmeni. O akşam şefin bol baharatlı spesiyalini yedikten sonra içinde yeninden alevlenmeye başlayacak olan terk ediliş acısı bütünüyle gerçek.
Bu gerçek de onun ilham kaynağı.
Alacağı intikam için.
Sonuna kadar…



Yazar: Inara Scott
Kitap adı: Gözde Bekâr
Çeviren: Defne Ege Taylan
Sayfa Sayısı: 320
Orijinal isim: Rules of Negotiation
(Bencher Family #1)
Ön Sipariş: 01 Eylül 2015

New York’lu kadınların hayallerini süsleyen gözde bekâr Brit Bencher’ı herkes Öldüren Cazibe diye bilir. O bekletilemez, reddedilemez, istediği şeyi alması için neyi istediğini işaret etmesi yeterlidir.

Ancak madalyonun öbür yüzünde, ailesine son derece düşkün, şefkat dolu bir adam vardır. Özellikle söz konusu şey kız kardeşi olduğunda akan sular durur. Yaşadığı kötü günler nedeniyle büyük bir depresyon geçiren kız kardeşinin tek kurtuluş yolu, hiç kimsenin ulaşamadığı bir adamla görüşüp yıllarca üzerinde çalıştığı projeyi ona anlatmasıdır. Bu onu yeniden hayata döndürebilecek tek yoldur ancak Brit tüm şöhretine rağmen bu adama ulaşamayan insanlar arasındadır.

Sonunda bir yol bulur. Gizemli adamla görüşebilen tek kişi gibi görünen avukatına ulaşır. Tori Anderson. Doğrudan o adama ulaşmak istediğini söylese asla yardımcı olmayacak olan Tori’yi baştan çıkarmaya, böylece duygularını kullanarak ondan istediğini almaya karar verir. Ne de olsa o Öldüren Cazibe’dir. New York’lu modeller, kapak kızları, hatta neredeyse tüm kadınlar onun peşinden koşarken, Tori gibi bir avukatın ona hayır demesi mümkün değildir.

Öyle değil mi?

Kitap Alışverişi #4 | 19. İzmir Kitap Fuarı #2

4/25/2014, BY Buse Güler - 2 yorum:
Herkese merhaba ! Benim için 19.İzmir Kitap Fuarı macerası bitti :D Pazar günü de gitmeyi planlıyordum ama, o gün başka bir işim çıktı :) Eh bende baktığımda 28 kitap almışım bu sene. Bu kadar yeterli :D Hala aklımda olanlar vardı, ama kısmet artık sonraya. :)

Aşağıdaki güzellikler, 2. gidişimde aldıklarım. Bu arada 2. kez gittiğimde The Reading Ladyy bloğunun sahibi Onur Abla ile karşılaştım ve ufakta olsa sohbet etme fırsatım oldu. Pegasus kitaplarını ondan aldım :D Sağolsun ayraçlar koymuş :) Videolardan gördüğüm ve mesajlaştığım kadarıyla tanıyordum. :) Yüz yüze tanışma fırsatımız oldu, ayrı bir mutlu oldum :) Gerçekten çok cici, çok şeker birisi. Onur Abla'ya buradan Sevgiler :))



Kitap Alışverişi #3 | 19. İzmir Kitap Fuarı #1

4/23/2014, BY Buse Güler - 4 yorum:
 
Herkese Merhaba !
Fuarın ilk günü - Cumartei günü- fuara gittiğim düşünülürse, sanırım bu post için geç kalmış olabilirim :D  Hatta bunu yazana kadar ikinci kez gittim bile. -_- Neyse, onun da yazısı yakında eklenecek :) Bakalım ilk gün neler almışım?