Siz hiç, birbirine tıpatıp benzeyen ikizler gördünüz mü?İşte ben onlardan biriyim... Adım, Arın Soylu.Genç, yakışıklı, güçlü ve mutlu bir erkeğin hayatı, bir anda nasıl altüst olur? Kolay… Bunun için, serseri ikizinizle, akıl almaz bir oyunun içine girmeniz yeterli. Sadece üç haftalığına, başka birinin hayatını yaşamaya cesaret ederseniz, beraberinde gelecek bütün sürprizlere de hazırlıklı olmalısınız.Ben de hazırlıklıydım. Ta ki onu görene kadar... Tuna’mı… Bal rengi saçları ve güneş gibi parlayan yüzüyle, birdenbire hayatımı kökünden değiştirmişti. O benim beklediğimdi, o benim geleceğimdi. Onu elde etmeme kimse engel olamazdı. Hiçbir şey beni durduramazdı. Durduramadı da…Başardım mı? Evet! Onu aşkıma inandırdım. Onu kendime âşık ettim.Peki ya sonra? Hiçbir yalan sonsuza dek sürmez, öyle değil mi? Bir gün, hiç ummadığım bir anda, yalanımla yüzleşmek zorunda kaldım. Artık ‘Ben o değilim’ desem de bir faydası yoktu. Tuna bana inanmıyordu.Ne yapacaktım şimdi? Vaz mı geçecektim hayatımın kadınından?Elbette hayır!Bedelini ödeyip, seni kazanacağım, Tuna cadısı! Her ne olursa olsun…
Herkese
merhaba, yeni bir kitap yorumu ile sizlerleyim :)
Aslında Ben
O Değilim'i okuyalı epey oldu, hatta instagramda yorumunu bitirir bitirmez
paylaştım ama bloga bir türlü girememiştim. Boş vakit bulunca hemen bu güzel
kitabın yorumunu da bloguma eklemek istedim :)
Ben O Değilim,
Fatma Erdek'in okuduğum ilk kitabı. Kitap bittikten sonra değil daha
başlardayken karar verdim ki kesinlikle son olmayacak. Şimdiye kadar neden
okumamışım bu muhteşem kalemi bilmiyorum. Sanırım biraz dram tarzında yazıyor
yazarımız, ben hep o yüzden uzak durmuştum. Romantik komedisiyle başlamak kısmetmiş,
benim en sevdiğim tür olunca okumasam olmazdı :) İyi ki de okumuşum.
Arka kapak
yazısından anlaşılıyor ama ben yinede konusundan biraz bahsedeyim. Arın ve
Meriç ikiz kardeşler. Aile şirketleri daha doğrusu tersaneleri var. Meriç
Türkiye'de ama Arın şirketin Yunanistan kısmını yönetiyor. Bu yüzden de orada
yaşıyor. Bir gün Meriç'in, Arın'a işi düşüyor. Bir süreliğine yer değiştirmeyi
teklif ediyor. Arın ilk başta bunu reddetse de sonradan kabul ediyor. Meriç, Arın
yerine tatile çıkarken Arın da Meriç yerine geliyor Türkiye'de işlerin başına. İlk
başlarda pek sorun çıkmıyor aslında ailesini bile güzelce idare ediyor Arın.
Ama sonrasında arabasını çizen bir kadınla karşılaşıyor. Yanına gidip
konuştuktan sonra anlıyor ki kadın Meriç'e çok kızgın bu yüzden de böyle bir
şey yaparak ona zarar vermeye çalışmış. Ama tabii karşısındaki adamın Arın
Soylu olduğundan haberi yok. Arın'ın da durumdan haberi olmadığı için Meriç'i
arayıp soruyor ama yok, o da bir tahmin yürütemiyor. Anlayacağınız kızımız Tuna
tam bir bilinmezlik oluyor Arın için. Daha sonra yine ve yine karşılaşıyorlar
tabii. Arın giderek Tuna'dan hoşlansa da ben o değilim diyemiyor bir türlü.
İşte konumuz
bu şekilde. Ben kitabı okurken inanılmaz zevk aldım. Çok güzel bir hikayeydi. O
kadar güzel anlatılmış ki aşk. Son zamanlarda okuduğumuz, birbirinin üzerine
atladıktan sonra aşık olan çiftlerden değildi Tuna ve Arın. Onlar birbirlerine
dokunmaya kıyamayan aşıklardan :) Ve ben onları çok sevdim! Genelde kadın
karakterleri pek sevmem, nedense itici ya da sümsük gelirler bana. Ama Tuna o
kadar güzeldi ki. Onu da çok sevdim. Sanırım kitapta pek sevmediğim karakter
yok. Soylu ailesi çok güzeldi :D Arın'ın annesi ve babası, konuşmaları,
annesinin utanmaları. O kadar şekerlerdi ki! Bayıldım, kitaba, karakterlere,
konuya, bunun işleniş tarzına tek kelimeyle bayıldım. Ayrıca yazarımız kitabı
devam ettirse, Meriç'in hikayesini okusak mesela, hiç fena olmaz :D
Kapağına ve
cildine gelirsek. Ephesus Yayınları harikalar yaratmaya devam ediyor, ne
diyebilirim ki? :D Cildinin rengi en sevdiğim mavi tonuydu. Kapağı ise sanki Arın.
Arın'ı okudukça kafamda kapaktaki adam canlandı doğrusu. Kısacası ben kitabı
çok ama çok beğendim. Benim gibi Fatma Erdek kalemine geç kalmış olanlarınız
varsa *ki zannetmiyorum* Ben O Değilim çok güzel bir başlangıç olabilir :)
Tavsiyemdir, alın okuyun :)
Puanım:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder