Birbirinden nefret eden iki insan aynı evde yaşayabilir mi? Liz Grayson'ın, ailesiyle İngiltere'ye taşınmayı reddedince, kendine yeni bir ev bulmaktan başka çaresi kalmamıştı. Buraya kadar her şey güzeldi. Esas felaket, bir gram bile sempati beslemeyi reddettiği Christopher Gonzalez'le aynı evi tutmaya karar verdiğinde başlamıştı. Onlar artık ev arkadaşıydı! Peki, Chris uslanmaz bir çapkınken, umutsuz bir romantik olan Liz ona katlanabilecek miydi? İşte bu konu, tartışmaya açıktı. Romantizm yeteneklerini gösterme sırası şimdi Liz'deydi. Savaş başlasın… Ateş! "Ben kaybedeceğimi bile bile cepheye yürüyordum. Silahlarım onunkiler kadar iyi değildi. Savaşa 1-0 yenik başlamış olmanın zayıflığı ve yorgunluğu içindeydim; ama bunların hiçbirini bilmiyordum. Keşke birileri beni uyarmış olsaydı."
Herkese
merhaba!
Nasılsınız?
Umarım iyisinizdir. Eğer iyi değilseniz ve reading slump dönemleri hâlâ devam
ediyorsa veya zaman bulup kitap okuyamıyorsanız size yorumunu yapacağım, yani
okuma etkinliğini yaptığımız Elif Yılmaz'ın Romantik Savaş kitabını öneriyorum.
İyi olmanıza yardımcı olacaktır!
Takip
edenleriniz biliyordur; Romantik Savaş yazarın ikinci kitabı. İlk kitap
Romantik Oyun. Kitaplar bir nevi devam ediyor olsada farklı karakterler
oldukları için ilk kitabı okumayan ben, açıkçası pek bir zorluk çekmedim. Ama
bu ilk kitabı okumak istemediğim anlamına gelmiyor tabii. İlk kitaptaki
karakterler Tina ve Steven'ın sonlarını öğrenmiş olsam da, onların
hikayelerinin başlangıçlarını da gerçekten çok merak ettim. Dediğim gibi ilk
kitap Tina ve Steven'ın hikayesiydi. Okuyacaktım, başlamıştım fakat elimde
olmayan sebeplerden ötürü devam edemedim, en yakın zamanda onu da okuyacağım :)
Romantik
Savaş; Chris ve Liz'in hikayesi. Chris, Tina'nın kuzeni ve Liz de Tina'nın
arkadaşı. Bizimkilerin birbirlerine büyük bir nefret beslediklerini söylesem
abartmış olmam sanırım. Pardon,düzeltiyorum! Liz'in Chris'e karşı resmen elle
tutulur bir nefret duyduğunu söyleyebilirim. Çünkü olayları Liz'in tarafından
okuduğum için bu daha net hissedildi :D Şimdi diyorsunuz ki ne oldu da bu kadar
nefret duymaya başladı? Anlatıyorum hemen. Bunlar ilk karşılaştıklarında Chris
Tina'ya, Liz için "Kim bu ufaklık?" demiş. UFAKLIK. Anladınız değil
mi? İşte bu nefret o zamanlara dayanıyor. Chris Liz'e ufaklık dedikçe kızımız
da Chris'e gereksiz diyor. Bence gayet iyi anlaşıyorlar, diyalogları çok eğlenceli,
en azından okurken.
Şimdi bizim
bu birbirinden pek hoşlanmayan çiftimiz aynı evde yaşamak zorunda kalırlarsa ne
olur dersiniz? Evet, ev arıyorlar ve tutmak için gittiklerinde aynı evi istediklerini
anlıyorlar. Bir sonuca varamadıkları için de ev arkadaşı olarak evde yaşamaya
başlıyorlar. Yemek masasında bile rahat durmayan, sürekli atışan Chris ve Liz
için ilk zamanlar iyi geçmiş olsa da bir süre sonra bizimkilerin tartışmaları
başlıyor ve girdikleri bir iddia sonucu kendilerini romantik bir savaşın içinde
buluyorlar :)
Çiftimizi
okumak gerçekten çok eğlenceliydi. İlk başlarda Liz'e biraz kızdım. 'Abartıyorsun
bu kadar nefret etmekle.' dedim içimden. Sonra okuyup Chris'in kıza verdiği
cevapları ve davranış şeklini görünce 'oh olsun sana Chris!' dedim :D Diyaloglar çok eğlenceliydi. İkisinin de
birbirinden altta kalır yanları yoktu açıkçası ve zaten bir iddianın içinde
olmaları bunu daha da kızıştırdı bence.
Okumak eğlenceliydi
dedim ama bu duygulanmadığım anlamına gelmez. Liz, Chris'e karşı bir şeyler
hissettiğini anladığında ve hisleri daha da artarken onun düşüncelerini okumak
gerçekten içim sızladı. Olaylar bir ara öyle bir yere gitti ki hiç birlikte
olamayacaklar sandım. Ayrıca kitapta ilk kitaptan çoğunuzun tanıdığı benim pek
tanımadığım Tina ve Steven da vardı. Gerçekten çok eğlenceli karakterlere
benziyorlar. Kitabın sonuna gelirsem, hikayenin güzel bir şekilde bağlandığını
ve havada kalmadığını düşünüyorum. Son bölümden sonra yazar Tina ve Steven'ı
unutmamış ve onlar için de bir son yazmış, bence bu çok hoştu :) Kitap gayet akıcıydı,
sıkılmadan okuyabilirsiniz.
Son olarak
tasarıma gelirsek, kitabın kapağını çok sevdim. İlk kitapla yan yana durunca
uyumlu görünüyorlar ve bu benim için önemli bir şey :) Ayrıca kitapta yazan
cümlenin ne kadar doğru olduğunu okumaya başlarken tam anlamamış olsam da kitabı
bitirdikten sonra çok doğru olduğunu düşündüm. "Birinden nefret etmek
için, önce onu sevmek gerekir."
Romantik
Savaş'ı okuduğunuzda keyifle vakit geçireceğinizi ve tüm bu yazdıklarıma hak
vereceğinizi düşünüyorum. Umarım sizler de okuyunca benim kadar seversiniz :)
Sevgiler.
Puanım:
bloğunuzu bloggerlar paylaşıyor grubunda gördüm takibe aldım banada beklerim :)
YanıtlaSilhttp://misevimm.blogspot.com.tr/