O bir kadın. O bir bodyguard. O bir… Psişik! Melis, uzun yıllardan sonra ilk saha görevini aldığında, başına geleceklerden de, vermesi gereken zor kararlardan da habersizdi. Görevi gereği erkek kılığına girmesi, alkol kokan gece âlemlerine dalması ve her türlü fuhuş ve seks oyunlarının döndüğü bu yerde, kimliğini deşifre etmeden ipuçlarının izini sürmesi gerekiyordu.
Ta ki… Toprak Arslan'la yeniden karşılaşana kadar!
Arslan Holding'in yakışıklı ve güçlü sahibi Toprak Arslan için hayat sadece işten ibarettir. Uzun yıllar önce ayrıldığı bodyguard'lık görevinden sonra kendisini ticarete vermiş ve aile şirketlerini ülkenin sayılı şirketleri arasına sokmuştur. Fakat yeni bir yatırım için, bir gazinoya ortak olduğundaysa işler hiç beklemediği bir hal almaya başlar. Asla unutamadığı, asla kavuşamadığı kadın yeniden karşısındadır! Geçmiş, iki âşık için de geçmişte kalmayacaktır. Büyülü bir dünyanın kapıları sizler için aralanıyor…
Herkese merhaba!
Ölümsüz Aşk
blog turumuzun üçüncü gününde yorum sırası bana geldi :)
Yorumuma
geçmeden önce, eğer sayfamızda devam eden çekilişimize henüz katılmadıysanız
buraya, ve ilk kitabın yorumunu okumak için de buraya tıklayabilirsiniz.
Şimdi biraz
konusundan bahsedeyim. İlk kitaptan tanıdığımız Melis Saygın ve Toprak Arslan'ın
hikayesini okuyoruz Ölümsüz Aşk'ta. İlk kitabı okuyanlar zaten biliyordur ama
Melis bir bodyguard. Aslında Toprak da öyleydi, fakat kitabın başlarında
görüyorsunuz ki, bu bodyguard'lık görevini bırakmış ve Arslan Holding'in başına
geçmiş ve gayet başarılı bir iş adamı olmuş. Melis ve Toprak geçmişte bir birliktelik yaşamışlar ve sonu
pek iyi bitmemiş. Toprak bir e-mail ile Melis'ten ayrıldıktan sonra ortalıktan
kaybolmuş. Aradan yıllar geçmiş * sanırım dört yıl* ama Melis'in aşk acısı hâlâ
bitebilmiş değil. Bodyguardlık görevine devam etsene de uzun yıllardır saha
görevi almamış. Kitabın başlarında
Melis'e bir telefon geliyor ve saha görevine çıkacağı anlaşılıyor. Melis tabii
durumdan pek memnun ama işin ayrıntılarını öğrenince ve işe başlayınca bu
memnuniyeti devam etmiyor açıkçası. Görevi gereği erkek kılığına girip bir
gazino sahibinin bodyguardlığını yapması gerekiyor çünkü bu adamı yakından
takibe almaları gerek. Buraya kadar her şey yolunda gidiyor değil mi? Okurken
ben de öyle zannetmiştim, ta ki Toprak'ın o gazinonun yeni ortağı olduğunu ve
Melis'in genelde onun yanında bodyguardlık yapması gerektiğini öğrenene kadar!
Toprak yeni bir yatırım ile o gazinoya ortak oluyor. Ve çiftimiz de o kadar
zaman sonra tekrar bir araya gelmiş oluyor, tabii küçük bir ayrıntı var kızımız
erkek kılığında :)
Konusundan
bu kadar bahsetmem yeterli sanırım. Ölümsüz Aşk benim beğendiğim bir kitap
oldu. İlk kitabı çok sevmiştim zaten. Ama Melis ve Toprak'ın hikayesini bu
şekilde beklemiyordum açıkçası. Mutlu mesut yaşarlar diye düşünmüştüm ama yazar
konuyu çok farklı yerlere çekmiş. Güzel olmuş, belki çok fazla aşk dolu bir
kitap değildi fakat aksiyonu boldu yine. İpuçlarını toplayarak okuyorsunuz ve
kendini okutturuyor. Zaten Burcu B. Filiz, benim çok sevdiğim, kalemini severek
okuduğum yazarlar arasına girmişti ilk kitabı Ünlü Aşk'ı okuduktan sonra.
Ölümsüz Aşk'ta beni bu konuda şaşırtmadı gerçekten akıcı bir kitaptı. Kitapta
tek sıkıntım redaksiyondu. Daha doğrusu yazım hataları diyebilirim. Okumanıza
engel değil ama eğer böyle şeyler çok gözünüze batıyorsa sadece rahatsız
olabilirsiniz. Onların da diğer baskılarda düzeleceğini umuyorum :)
Kitabı
genel olarak beğendim ve okurken keyifli zaman geçirmemi sağladı. Akıp giden,
okumaya başladığınızda bırakamadığınız kitaplar vardır hani, Ölümsüz Aşk
onlardan :) Eğer bu tarz kitapları seviyorsanız tavsiyemdir :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder