Herkese merhaba :)
Bitirmemek için adeta direndiğim Direniş dün gece bitmiş bulunmakta arkadaşlar. Ben de sıcak sıcak hemen yorumunu girmek istedim.
Bir serinin daha sonuna geldik. Lux serisi. Hayatımızdan bir Daemon Black geldi geçti diyorum şimdi :D Lux serisi benim tüm kitaplarını da beğendiğim nadir serilerdendir. Zaten biliyorsunuz, Jennifer ne yazsa okurum ben. Kadının kitaplarını gerçekten çok seviyorum.
Dün kitabı bitirdikten sonra, aslında bu Direniş'i okurken hep aklımdaydı, bir ilk kitabı düşündüm bir de son kitabı. Aralarında ne kadar çok fark var. Ben ilk kitabı okuyunca açıkçası böyle devam edeceğini düşünmemiştim :D Beklentimin üzerinde aksiyonlar, heyecanla okunan sayfalar, şaşırtan sonlar ile devam etti seri ve ben bundan memnunum :) Benim favori serilerim arasında yerini almış bulunmakta. Yazarın da favori yazarlarım arasında yerini aldığını söylememe gerek var mı? Tüm kitapları kitaplığımda *-* Yorumum için yazının devamına bakalım;
Bildiğiniz gibi, Köken'in sonu çok fena bir yerde bitmişti. Binlerce Luxen dünyaya gelmişti ve Dee, Dawson ve Daemon da nasıl denir, onların büyüsüne kapılıp gitmişlerdi. Kitabımız ara vermeden tam kaldığı yerden devam ediyor. Dünya Luxenlerin istilası altına. Black kardeşlerden haber alınamıyor. Katy; Luc, Archer ve Beth ile evde beklemekte. Aslında kendilerine itiraf edemeselerde, acaba değiştiler mi, eskisi gibi olacaklar mı? diye düşünüyorlar. Ne zaman geri gelecekleri belli değil, derken alışveriş için *ne alışverişi olduğunu söylesem mi bilemedim, belki spoiler olarak geçebilir, gerçi daha ilk sayfalarda öğreniliyor ama, yine de söylemiyorum* Archer ve Katy evden çıkıyorlar. Daha sonra Luxenler markete geliyorlar ve yakıp yıkmaya başlıyorlar. Archer, kaçalım derken, bizim her zamanki Katy yapıyor yapacağını ve olaya karışıyor. Neden? Çünkü Daemon'ı gördü. Daha sonra Archer kaçmayı başarıyor ama zaten Katy'i Luxenler alıp götürüyorlar.
Katy kendine geldiğinde anlıyor ki, ne Daemon ne Dee eskisi gibi değiller. Değişmişler.
İşte daha sonra olaylar böyle devam ediyor. Zaten normalde hiç anlatmadığım kadar anlattım :D
Şimdi yorumuma geçiyorum. Spoiler olmadan okuyabilirsiniz :D
Ben kitabı -yine- çok sevdim. Başından sonuna kadar aksiyon, heyecan hiç durmadı ve sayfaları merak ederek çevirdim. Gerçekten, bence bu önemli. Bölüm sonlarında mesela, öyle bir kilit noktalar oluyor ki, diğer bölümü okumanız lazım :D Zaten diğer bölümün sonu da o şekilde oluyor, diğer bölüm diğer bölüm derken bakıyorsun kitap bitmiş. :D
Ama kitapta bu kadar aksiyon falan varken, zannetmeyin ki gülmüyorsunuz, ya da bazen içiniz sızlamıyor. Elbette gülüyorsunuz, burada Daemon Black'ten bahsediyoruz, lütfen :D
Anlayacağınız herşey tam kararındaydı. Dediğim gibi, olayların bağlanışlarını, sorunların çözümlenme şekillerini beğendim.
Bu arada Saplantı'dan hatırlayacağımız Arum , Hunter ve sevgilisi Serena'yı da burada okuduk. Onları tekrar okumak güzeldi :)
Yorumumu sonlandırmadan önce, diğer paylaştığım yerlerde de belirttiğim gibi çeviriden bahsetmek istiyorum. Ya orjinalinde böyle bir şey var mı bilmiyorum ama, beni sinir etti :D Spoiler olmasa, fotoğrafını çekip atacaktım, ama spoiler olmuş olur. Bazı kelimeler, cümleler ve deyimler vardı.
Daemon bir keresinde, bu da sana kapak olsun dediği zaman, ben şaşırdım. Oraya yakıştıramadım yani onu :D Aradan biraz geçti, baktım Katy de, ...iki gözüm iki çeşme ağlarken... diye bir cümle kuruyor. Dediğim gibi, orjinalini okumadım ama, bunları yakıştıramadım ben ya, ne bileyim bozmuş bence olayı. Keşke böyle şeylere daha çok dikkat edilse ama işte, oluyor. :)
Bunun dışında tabi ki kitaba ba-yıl-dım. Zaten şimdiye kadar yazdığım en uzun yorum olabilir bu. Sonuna kadar okuduysanız teşekkürler :D
Yorumlarınızı eksik etmeyin :)
Sevgiler.
Puanım:
Ya sonunda çıktııı.Ben bunu çoook merak ediyorum.PDF yap,at bana diğeceğim,ama olmayacak.Teşekkürler. :)
YanıtlaSilNe yap et al bu kitabı :D O derece yanii. Öyle yapıp atabilme imkanım olsa yapardım ama cıks olmaz ki. Rica ederım :))
Sil