Merhabalar.
Şubatta okumuştum Araf'ı, serinin ilk kitabını. Tam anlamıyla bayılmıştım ama iki ve üçüncü kitaplarını okumak için neden bu kadar geciktim ? Bilmiyorum.
Aslında şuan hatırladım, sevgili adaşcığım ile birlikte okuyacaktık, ben ondan bekletiyordum :D Kendisine buradan sevgiler, sayesinde ilk kitaptaki bazı karakterleri bile unuttum, o kadar bekletti :D Kendisi hala Araf'ı okuyacak -.-
Okuma - odaklanma problemi çektiğim bu zamanlarda Cehennem bana ilaç gibi geldi. İyi ki okumuşum ! Gerek yazı puntosu - ki bu benim için bu sıralar çok önemli - gerekse akıcılığı olsun kitap mükemmeldi. Zaten yazarı çok seviyorum, kalemine de aşinalığım olunca rahatça okudum. He, ilk sayfayı bir kerede okuyup sonra 2 hafta falan kitabı beklettiğim doğrudur. :D Zamansızlık, isteksizlik kötü bir şey. Neyse ki attım o isteksizliği üzerimden :)
Kitabın konusundan bahsedecek olursam, Araf'ın bittiği yerden devam ediyoruz. Nina, sürekli kabuslar görüyor. Ne zaman gözlerini kapatsa babası Jack ve Jared'ın babası Gabe ile birlikte. Bu gittikçe daha kötü bir hal alınca, Jared artık dayanamıyor ve çözüm yolu aramaya başlıyor. Bu şekilde başlıyor ve bu kitap daha aksiyonlu bir kitaptı bana göre. Sayfalar hızla çevrildi ve gerçekten okuduğum zaman beni şaşırtan şeyler de oldu. Ya da nefesimi tutarak okuduğum satırlar :)
Kitap öyle bir yerde bitti ki, gerçekten Cehennem'i çıkar çıkmaz okuyup daha sonra üçüncü ve son kitap Cennet'i bekleyenlere acıdım :D İkisi de elimde olduğu için mutluyum tabi ki. Gece bitirdikten sonra hemen diğerine başladım ve ona başlayalı bir gün olmasına rağmen kitap bitmek üzere.
Anlayacağınız Jared ve Nina bana ilaç gibi geldi :) Bu seriye hala başlamadıysanız, kesinlikle tavsiyemdir.
Puanım:
Bu arada ben bloğa ara vermiştim. Yani yorumlamayı düşünmüyordum. Onun için alıntı da çıkarmadım ama sadece dayanamayıp instagram hesabımda paylaştığım alıntıyı sizlerle de paylaşmak istiyorum :)
Çok tatlılar değil mi ? :)
Sevgiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder