KGOS:26.TUR || YORUM: SENİ SEVERKEN - GÜNEŞ DEMİREL

3/23/2016, BY Buse Güler -

Karşılıksız bir aşka ömrünüzü adayabilir misiniz? Deniz, kendini bildiğinden beri âşıktı Ateş'e. Tüm geçmişini dolduran ve geleceğin bile silemeyeceği bir aşka emanet etmişti kalbini. Onun için nefes almak demek, Ateş demekti. Ne yıllar vazgeçirebilmişti onu sevdasından, ne de sevdiği adamın başkasına ait olduğunu bilmek… Her geçen gün umudunu yitirse de, kalbinin pusulası hep Ateş'i gösteriyordu. Peki, vazgeçmemek, çok istemek yeter miydi hayallerin gerçek olmasına?
Ateş, mükemmel bir yaşama sahip olduğunu düşünürken yanılmıştı. Hiç beklemediği bir anda hayatının yönü değişmiş, bir yaprak gibi savrulmuştu. Kendine yeni bir düzen kurmaya çalışırken, içinde yanan ve yandıkça daha da büyüyen nefret duygusuyla baş edebilecek miydi? Kalbinize dokunacak bir aşk hikâyesi okumaya hazır mısınız?
Herkese merhaba, yine çok güze bir tur kitabının yorumuyla sizlerleyim. Güneş Demirel ile Şimdi Benimsin kitabı sayesinde tanışmıştım ve o zaman da kalemini çok sevmiştim. Ama Seni Severken benim için apayrı oldu, öyle de kalacak :) 

Çocukluk arkadaşı olan Deniz ve Ateş'in hikayesini okuyoruz. Deniz küçüklüğünden beri Ateş'e aşık ama Ateş bunun farkında değil. Uzaktan sevmiş hep Deniz onu. O mutluysa bana yeter diye düşünmüş. Daha sonra kızımız tam umudunu kestiği anda kader onları bir araya getiriyor. İşte bunu okuyoruz. 

Bir de yan karakterler var. Deniz'in eczanesindeki yardımcısı Kenan ve annesi Gülsu. Kenan'ın hiç tanımadığı babası Erkan, yani Gülsu'nun yıllarca içindeki aşkla, anılarla yaşattığı Erkan'ı. 
Ben Erkan ve Gülsu yan yarakterler olsa da onların hikayesini daha çok sevdim. Deniz ve Ateş'i sevmedim değil, sevdim ama keşke ana hikaye Erkan ve Gülsu üzerine kurulu olsaymış :) Gerçi sonlara doğru neredeyse öyle oluyor. 
Kitabı çok beğendim. Elime aldığımda sayfalar su gibi akıp gitti. Bazen gülümseyerek, bazen de boğazımda bir yumruyla okudum yaşananları. Kimi zaman tahmin ettim kimi zaman yok artık dedim. 





Kalabalık bir kitaptı aslında ve ben genelde sevmem kalabalık kitapları, kafam karışır. Ama yazarın tam kararında bir kurgu oluşturduğunu düşünüyorum. Çünkü hem tüm karakterlerin detayları vardı, hem de bu detaylar yeterliydi ve sıkmıyordu. Güzeldi işte, bitmesin diye son sayfaları yavaş okusamda her güzel şeyde olduğu gibi bu kitabın da sonunu gördüm ve yüzümde buruk bir tebessümle kapattım son sayfayı. Daha önce de söylemiştim, yine söylüyorum. Yazarın sihirli bir kalemi var sanki, elinize aldığınız zaman isteyerek bırakamıyorsunuz, illa o kitap bitecek. Acaba bir sonraki bölümde ne olacak hissiyle okudum hep.
Ephesus Yayınları sağolsun cilt kalitesinden ödün vermiyor, bu kitabın da kapak ve cilt kalitesini beğendim. Özellikle arka cilt kısmındaki detaylar çok güzeldi.

 Kısacası ben kitabı çok beğendim, muazzam bir kitaptı bana göre. Sizin de seveceğinizi umuyorum. Tek sıkıntım keşke ana karakterler Gülsu ve Erkan olsaydı :) Yazarın sihirli kaleminin yanı sıra duyguyu okura geçirişini ve bizden karakterler yazmasını da çok seviyorum. Tavsiyemdir efendim, okuyun.

Puanım:


1 yorum:

  1. Kapak tasarımı çok hoş gözüküyor. Konusu da güzel gözüküyor. Okumalıyım sanırım. Sevgiler :)

    YanıtlaSil