Okuma Etkinliği : Kan ve Aşk - Işılca | Yorum

7/02/2016, BY Buse Güler -

Hiçbir Aşk kanla yazılamaz
İntikam ateşinin AŞK'a aşka dönüşme savaşıYıl 1760… Kelimelerin sustuğu, kılıçların konuştuğu yedi yıl savaşları tüm acımasızlığıyla devam ederken AŞK intikam ateşinde doğacaktı…
Bir Leydi;Hoyrat bir nehir, ateşten doğan keskin bir kılıç, yayından fırlamış bir ok, ne aşka boyun eğer ne de kanla yazılacak bir kadere…
Bir Lord; Öfkeyle kaynayan bir okyanus, fırtınalarla bilenmiş bir hançer, ne sınırlara boyun eğer ne de aşktan örülmüş zincirlere… Nehir ve okyanus, savaş ve barış, tutku ve nefret…
Herkese merhaba!
Bu sefer çok güzel bir okuma etkinliği ile sizlerleyim.
Uğur Böceğinin Kitaplığı, My Real, Esra Nazenin Özdemir ve ben toplandık benim en sevdiğim yazarım Işılca'nın yeni kitabı Kan ve Aşk için etkinlik düzenledik. 

Yorumuma geçmeden önce ön okuma için buraya, Esra'nın güzel yorumu için buraya , yazarımızın diğer kitapları hakkında bilgi veren Aslı'nın yazısını okumak için de buraya tıklayabilirsiniz.

Henüz çekilişimize katılmadıysanız da buradan katılabilirsiniz.

Gelelim yorumuma :)

Işıl abla benim, alışveriş listesi yazsa alır okurum dediğim bir yazar. Hâl böyle olunca, pek alışık olmadığım historical tarzında olan Kan ve Aşk için bile heyecanla beklemeye başladım. Kitap daha önce wattpad platformunda yayınlanmış fakat maalesef ben okumamıştım. Ama okuduğum zaman, daha önce okuyanların neden bu şekilde sabırsızlanarak ve büyük bir sevgiyle kitabı beklediklerini anladım. Çok güzeldi çünkü!

Kitabın konusundan bahsetmeyeceğim. Arka kapak yazısında ve Esra'nın yorumunda konusundan bahsediyor zaten. Eğer şöyle başlıyor diyerek anlatmaya başlarsam sanırım sonuna kadar anlatabilirim. 

Kitap, yazarımızın her kitabında olduğu gibi klasik kitaplardan değil. Yani yine bir Işılca sihri var içinde :) Klasik bir tarihi aşk romanı beklemeyin. Ben bir okuyucu olarak bu tarzı okurken bile bazen zorlanıyorum, kafam karışabiliyor. Fakat o kadar güzel betimlenerek ve ince bir dil ile yazılmış ki, sayfalar nasıl aktı gitti anlamadım. Kitabı elinize aldığınızda ilk satırlardan sizi içine çekiyor. 
Karakterler ile birlikte 1760 yılının Güney İngiltere'sinde yaşamaya ve olaylara tanıklık etmeye başlıyorsunuz ve eminim ki son satırları okuyup kitabı kapattıktan sonra siz de benim gibi 'vay be!' diyeceksiniz. 

Kitabın kapağına, cilt kısmına ve tasarımına gerçekten bayıldım. Çok özenle hazırlandığı belli oluyor. Böyle güzel bir kitaba da bu yakışırdı diye düşünmeden edemiyorum. :)

Son olarak, yazarımızın kalemi ile tanışmamış olanlar için söylüyorum. Çünkü eğer tanıştıysanız siz de benim gibi her çıkan kitabını büyük bir heyecan ile alır okursunuz zaten. Eğer henüz tanışmadıysanız ve historical tarzında kitaplar seviyorsanız hiç tereddüt etmeden alın ve okuyun. Benim gibi bu tarza pek sıcak bakmıyorsanız bile alıp okuyabilirsiniz. Gönül rahatlığı ile tavsiye ediyorum ve bol okuyucusu olmasını diliyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder