KGBT & RKBT Blog Tur || Hilekâr - Gaye Önel | Alıntı

Herkese merhaba ^.^ 

RKBT ile ortak yaptığımız Hilekâr turunda sıra alıntılarda :) Alıntılara bakmadan önce çekilişimize katılmak için buraya yorumumu okumak için de buraya tıklayabilirsiniz :)

Umarım beğenmişsinizdir :) Sevgiler..

Devamını Oku

KGBT & RKBT Blog Tur || Hilekâr - R.Gaye Önel | Yorum

Herkese merhaba ! Nasılsınız? Ben çok çok iyiyim. Canım arkadaşım Gaye Önel'in ilk kitabı Hilekâr'a blog turu yapıyoruz. Hem de Renkli Kalemler Blog Turu - RKBT ile birleştik, ortak bir tur oldu :) Ben iyi olmayayım da kim olsun di mi?

Hilekâr yazım aşamasındayken daha ilk bölümünü okuduğum zaman anlamıştım bu kitabı ne kadar çok seveceğimi. Şimdi ellerimde tutup, sayfalarını çevirdiğime inanamıyorum. Gerçekten çok güzel bir duygu. Kendi kitabım basılsa ancak bu kadar sevinebilirdim sanırım. Kapağı, renkleri, arka kapak yazısı, kendi ayracı ve yazı puntosuna kadar muhteşem bir kitap olmuş Hilekâr.

Türk yazarlarda fantastik yazanı pek görmedim. Çoğunlukta okuduğum tür fantastik olunca da kitaplığım yabancı yazarlar ile dolup taşmıştı haliyle. Ama hepsini bir köşeye ittim ve Hilekâr'ı en baş köşeye koydum, çünkü bunu hak ediyor :)

Fantastik diyorum ama fantastik okumayanları korkutmasın bu. Yazarımız öyle güzel harmanlamış ki konuyu ve fantastik öğeleri, kendinizi o dünyanın içinde buluveriyorsunuz birden ve asla çıkmak istemiyorsunuz. Sonra bir bakmışsınız kitap bitmiş, hemde o sonla! Arkadaş olma torpilimi kullanıp ikinci kitaptan bir kaç bölüm okumak istiyorum sayın yazar, bilginize :)

Şimdi gelelim kitabımızın konusuna.
Cassie bir avcı. Son görevinde bir uçurumdan itildiğinde artık yolun sonuna geldiğini ve bu sefer öleceğini biliyordu. Fakat onu kurtaran biri var. Aidanhell.
Aidanhell * ben ona daha çok Aidan diyorum.* ise yüksek seviye bir iblis ve avcıların baş düşmanı. Aidan'ın kral olan babası kayıp ve sıradaki veliaht kendisi, kral olacak ama o buna henüz hazır değil. Daha önceden bir kâhin belirsiz bir kehanette bulunup, Aidan'ın avcı bir kız ile tüm iblis krallıklarını devireceğini söylemiş. İlk zamanlar Aidan buna pek ihtimal vermemiş. Zaten tüm krallıklar babasına bağlı, neden bunun için uğraşıp avcı bir kız ile birlik olsun ki, değil mi? Ama işte babası kaybolunca taht boş kalıyor ve ortalık karışıyor. Kâhin bir de üstüne "Babanı bulmak istiyorsan, kehaneti oku." dediğinde harekete geçiyor. Böylece hiç yapmaması gereken bir şey yapıyor ve bir anlaşma yaparak Cassie'nin ölümüne müdahale ediyor. Cassie ölmek üzereyken bir anda kendini Aidan'ın yanında bulunca epey şaşırıyor tabii ve  olaylar da böyle başlıyor :)

Sıra görüşlerimde.
Ben Aidan'ı da Cassie'yi de çok sevdim :D Görüşmelerinden hemen sonra Cassie'nin çocuğun üstüne atlamaması da onu sevmemde bir artı puan tabii. Kitap gerçekten çok akıcıydı, su gibi akıp gidiyor okurken, bırakamıyorsunuz.
 Diyaloglar çok iyiydi :D zaten alıntıları çıkardım tur kapsamında alıntıları da sizlerle paylaşacağız :) Kitabın Aidan ve Cassie ağzından anlatılması çok iyi olmuş. İkisinin de düşüncelerini okumak zevkliydi.
Bir konu daha var söylemek istediğim. Kitap gerçekten tam bir fantastik kitap havasındaydı. Okurken bunu hissediyorsunuz. Vampirlerden tutun da elflere kadar fantastik karakterleri görmeniz mevcut. Ben genelde bu tarz kitapları sevmem ve karakterler bana çok fazla gelir. Fakat yazar, sanki hepsi baş karakter gibi yazdığı için, sönük kalmamışlar ve bu benim çok hoşuma gitti.
Hilekâr, ilk kitabı olmasına rağmen böyle bir şeyi yazdığı ve karakterleri dengede tutabildiği için canım arkadaşım, biricik yazarım Gaye'mi tebrik ediyorum :) Mükemmel bir kitap olmuş, emeğine kalemine sağlık. Umarım bol bol okuyucusu olur. Ayrıca kitabın teşekkür kısmında ismimi görmek beni nasıl mutlu etti anlatamam. Bu kitap tüm o uzun telefon konuşmalarımıza değmiş :)

Kısaca; tüm okuyuculara kitap tavsiyemdir. Fantastik seviyor musunuz? Durmayın, hemen Hilekâr'a koşun :)  Pişman olmayacaksınız. Fantastik sevmeyenler, Hilekâr ile sevebilirsiniz :)

Puanım:

Devamını Oku

20. İzmir Kitap Fuarı

Herkese merhaba ! Nasılsınız? Ben iyiyim, yorgunum ama iyiyim :) İzmir'de 18 - 26 Nisan tarihleri arasında 20. Kitap Fuarı gerçekleşti :) Ben de bir rekor kırayım dedim kendimce ve 20 - 23 - 26 Nisan olmak üzere üç kez fuara gittim :) Eh bu uzuuuuuun yazıyı yazmak için de fuarın bitmesini bekledim :)

Üst tarafta, resimde gördüğünüz poşetler benim fuardan aldıklarım. Üstünde duran biblo tarzı kedi de benim Minnoş'um, kediciğim :D Dün gece fotoğrafları çekerken çıktı oturdu üstüne, in Minnoş diyorum yok. İlla duracak poz verecek. Bir de dilini çıkardı, sıpa :D Ortaya da böyle bir şey çıktı işte :D 

Öncelikle aldıklarıma geçmeden önce bu sene fuarın benim için çok çok çok güzel geçtiğini söylemek istiyorum. Aklımda hiç kitap kalmadı, listemde ne kadar kitap varsa fazla fazla aldım. Yani listemde olmayanları da aldım :D Onun haricinde Pegasus Yayınları'nda  çevirmeni olan ve aynı zamanda The Reading Lady blogunun sahibesi Onur abla ile görüştüm sürekli :D Her gittiğimde bir kere uğradım yanına. Nasıl tatlı, nasıııııl ! Anlatamam, böyle bir kere karşılaşıp sohbet etmeniz lazım :D 

Onur abla ile konuşurken bir anda Zaman Sandığı blogunun sahibi Sercan ile karşılaştım :D Onunla da sohbet etme fırsatı buldum :) Sonra Yabancı Yayınları standında Tuğçe'nin Kitaplığı blogundan Tuğçe abla vardı, onunla da görüşmüş oldum. Fuar boyunca tanıştığım herkes gibi o da gerçekten çok sıcakkanlı ve tatlıydı :) 

Son günü Kitap Arası Kahve Molası blogunun sahibi biricik editörümüz Şefika geldi fuara :) O kalkmış taa Afyon'dan gelmiş, ben buradan fuara gitmesem olmaz di mi? Aslında gidemeyecektim fakat Şefika'nın dırdırından korktum ve kalktım gittim :P  Kuzucuğum ya iyi ki buluştuk, uzun zamandır internetten görüşüyorduk ama yüz yüze olmanın, sarılmanın keyfi başka :) Çok fazla görüşemedik benim geri dönmem gerekti ama olsun, ha fotoğraf çekilmeyi unutmuşuz, o ayrı . *-* 

Şefika'nın yanında çok yakın zamanda bir okuma etkinliği düzenleyeceğimiz Aşkın Naz'lı Hali kitabının yazarı Kübra Türker'de vardı :) Kendisi ile tanıştığıma çok mutlu oldum. O da çok tatlı, şeker birisi :) 

O esnada daha önceden görüştüğüm Kadınımın Şarkısı ve Sadece Seni Sevdiğimi Söylemek İçin Aramıştım kitaplarının yazarı sevgili Eda abla ile de görüşme fırsatımız oldu :) Son olarak da Hissiz ve Maske kitaplarının yazarı Lemariz Müjde Albayrak ile görüştüm :)  Gerçekten acayip şeker birisi ve sonunda görüşme fırsatı bulduğumuz için çok sevindim :) 

Evet, şimdi aldıklarıma geçelim :) 

İlk gidişimde 26, ikincisinde 12 son gidişimde de 10 kitap aldım :) Şimdi onları yayınevlerine göre göstereyim :)

İlk uğradığım yayınevi Nemesis oldu :D Tüm kitaplar 10 liraydı. Ben geçen sene Rachel Gibson kitaplarını  6 tanesi 30 liraya almıştım, baya iyi almışım meğer.  Üst tarafta gördüğünüz bütün kitaplar tavsiye üzerine alındı arkadaşlar :D Kitaplığımda tonla nemesis kitabı olsa da *tamam belki o kadar çok değildir.* ben yine de bunları da ekledim :) Bu yayınevinin yayınladığı kitaplar tam benim sevdiğim tarzda, ama okuyor muyum bir sorun? Hayır. Ama gerçekten şu elimdeki okumam gereken kitaplar bitsin kendimi bu tarz kitaplara boğacağım, fantastikleri atacağım bir köşeye *-* 

 *atamadı :D*

İkinci durağım ise Aspendos oldu. Zaten hemen Nemesis'in yanındaydı. Normalde kitapların tanesi 10 lira, fakat görevli kızla sohbet ettik biraz, Aspendos Yayınları'ndan çıkan En Sevdiğim Hatam kitabına tur yaptığımızı söyledik. O da  'size 3 kitap 20 olur.' dedi sağolsun :D Uçuşta'yı ve Kaç Benimle'yi henüz okumasam da gelmişken seri devamlarını da alıverdim.

Daha sonra Novella'ya uğradım ve alacaklarım bu kadardı :) Milyonluk Kirli Sır'ı okumuştum ve çok da beğenmemiştim açıkçası. Fakat seri bir kitap ve belki ikincisinde daha iyi olur diye bir şans vermek istedim. Marie Force hiç okumadım ama çok güzel olduğunu söylüyorlar. Tüm seri tamamlanmış oldu en yakın zamanda başlayacağım :)

Aslında ilk gittiğimde sadece Anna Lanetli Kızın Hayaleti ve Anna Kan Giyinmiş Kız'ı aldım. Hatta ikisini alınca görevli kız sağolsun onları bir güzel kurdele ile süsledi :D Postacı Kapıyı Çalmayacak yoktu, sonra gelecek dediler. İkinci gittiğimde de diğerlerini aldım. Tanrıçaların Savaşı'ni ve Anna'ları Gamze'nin Kitap Dünyası'ndan Gamze çok önerdi, umarım beğenirim. Beğenmezsem sana okutacağım bunları tekrar dedim zaten :D  Postacı Kapıyı Çalmayacak Bir Otakunun Dünyası blogundan Kübra'mın önerisiydi. 

Samantha Young'lar da sadece yazarını sevdiğim için :D Konusu da hoşuma gitti ama, umarım severim :) Novella ve Martı Yayınları da tüm kitapları 10 lira ve Beni Bulun kitabı fuara özel 5 liraydı. Ayrıca set olarak, seri olarak yani alırsanız toplam fiyattan 5 lira düşüyorlar. Mesela Samantha Young'lar 3 kitap normalde 30 lira yapar ama seri olarak kutulu alırsanız 25 oluyor. Sayılı uygun yayınevlerinden biri de Novella ve Martı'ydı yani :) Bez poşetleri de çok cici, özellikle Novella'nın.

Bunlar hiiiç aklımda yoktu. Tuba'nın Yorum Köşesi'nden Tuba ile gittik ilk gün ve o kanıma girdi, yoksa almayacaktım :D Yazarlar zaten okuyup sevdiğim yazarlar, kitaplığıma eklenmiş oldular :) Aslında ilk Pena ziyaretimde Sadece Sen ve Aramızda'yı aldım. Şuan hatırlamadığım birisi yorum yazmış, Sadece Sen yerine Şansını Dene'yi almanı tercih ederdim gibisinden :D Bende diğer gittiğimde onu da alıverdim. Pena yayınları'nın çalışanları gerçekten çok iyilerdi. Evet kitaplar hakkında pek bir şey bilmiyorlar. Ellerinde liste var ona göre bakıp fiyat falan veriyorlar ama insan olarak çok iyilerdi gerçekten. Ellerimiz kollarımız dolu görünce, "isterseniz bırakın çıkarken alırsınız" dediler. Bizim için çok iyi oldu tabi :) Sağolsunlar :)

Canım arkadaşım Gaye'nin ilk kitabı Hilekâr :) Renkli Kalemler ve Kitap Gurmeleri olarak birleştik Hilekâr'a tur yapıyoruz, eğer haberiniz yoksa buradan söyleyeyim :) Kitap kargo ile gelecekti tabi bana, fakat gittiğimde kitabın fotoğrafını çekiyordum biricik yazarına atmak için :D Stanttaki kişiye söyleyince "madem buradasınız verelim o zaman kargoyla uğraşmayalım." dedi ve Hilekâr yani Aidenhell, bebeğim bana geldi *-* 

Bahsettiğim gibi Lemariz Müjde Albayrak ile görüştüm ve imzalı olarak aldım kitaplarımı ^.^ En kısa zamanda keyifle okuyup hemen yorumunu gireceğim :) Veee umarım en en en kısa zamanda Gaye ile görüşürüz ve imzamı alırım :D Gaye, İzmir'e gelmelisin bebek! 

GO! yayınları'nın çıkan tüm kitapları bende vardı. Yukarıdakiler hariç :) Kitaplığıma eklemeyi düşünmüyordum fakat, bilmiyorum konusu da hoşuma gitti birden :D İlk kitabın beyaz kapaklısını istedim ama o ilk baskıymış, o yüzden yokmuş. Olsun ben bunu da çok sevdim ya, ikinci kitapla da uyumlu. Almışken ikisini alayım dedim. GO! yayınları'nda kitaplar 10 liraydı :) Stanttaki görevliler çok ilgililer ve bilgililer :) The 100 kitabını hatta stanttaki arkadaş anlattı da öyle aldım. Yanında da ne kadar poster varsa hepsinden birer tane verdi. Hatta yakında çıkacak olan yeni bir kitabın posterini bile :) Buradan tekrar teşekkürler :)

Arkadya, GO! yayınları ile aynı stanttaydı. Aslında, bu kitap aklımda yoktu. Yani sonradan öğrendim çok çok çok duygusal bir kitapmış. Bir ablama verdim, "Buse, başlardayım ama çok ağlıyorum yaa." diyor. :D Ben hayatta okuyamam. Belki blogsa çekiliş ile sizlere hediye ederim :)

Diğer bir Arkadya kitabım Düğün Hediyesi'nin devamı olan bir kitap :) İki kitap bir arada hatta :D İlk kitabı çok sevmiştim, umarım bunları da severim. 

Pegasus'a son gün uğradım ve kapanışı onlar ile yaptım. Sağolsun Onur abla ilgilendi :) Bol bol da ayraç koymuş *-* Aslında listemde Onur ablanın çevirmenliğini yaptığı Yeni Dünya ve ikinci kitabı Kum Şehri vardı. Fakat Yeni Dünya kalmayınca bende ikinci kitabını da almadım, Araf ve Fırtına'nın ikinci kitaplarını da ekledim :) Söylemeden geçemeyeceğim, Pegasus standı çok çok kalabalıktı. İnsanların ilgisi çok büyük. Herkes Pegasus okumayacağız almayacağız diyor ama, fiyatlar ne kadar artsa da alan alıyor, bu fuarda onu gördüm. Ben de fiyatların uçmuş olmasından memnun değilim, ben de tepki gösterdim hatta. Alamıyoruz da zaten eskisi kadar. Ancak böyle işte fuarlarda indirim olunca :D 

Gözlerinin Esareti uzun zaman önce istediğim bir kitaptı :) Onunla kısa zaman sonra bir etkinlik yapacağız. Çok fazla Historical okumamış biri olarak çok merak ediyorum :) Alıntıları bile yetiyor heyecanımı arttırmaya. Yazarıyla da tanışma fırsatım olmadı fakat internetten yazıştığım kadarıyla söyleyebilirim, çok sıcakkanlı :)

Kübra ile görüştüğümüzü söylemiştim :) Kitabın editörlüğünü de Şefika Aydın yaptı :) Daha bir özenle, dikkatle okuyacağım bu kitabı, benim için de değeri farklı :) İmzamı da aldım tabii. :)Kapağı çok güzel değil mi? Ben bayıldım. 

Çarpılma uzun zamandır listemdeydi sonunda alabildim. Görevli kişi fiyatını 16 liradan 15 liraya indirmedi. Şaşırdım kaldım. Umarım en kısa zamanda okurum yazarın diğer iki kitabını çok sevmiştim.

Kapağını ve arka kapak yazısını gördüğümden beri almak istiyordum, fuarda da rastlayınca aldım :) Yazarın yaşı küçük diye tepkili yaklaşanlar var ama ben o şekilde bakmıyorum olaya. Objektif yaklaşacağım. Umarım severim :) 

Bu kitabı almamak için çok direndim :D İlk çıktığı zamandan beri. Şimdiki zamanla anlatılıyormuş sanırım, almayacağım falan dedim ama yok arkadaş. Sonunda eklendi kitaplığıma :)

DEX iyiydi. Bir çok kitabı 4 ve 9 liraydı. Büyü Ustası mesela 9 lira. Zehir Ustası var ve okumadım ama ikinci kitabınıda bulmuşken alayım dedim. Kocan Kadar Konuş Diriliş de 17'ydi. 26 yapıyordu 25 olur dediler. Sonra tam ayrıldım stanttan, birisi KKK Diriliş'i sordu, aynı adam 15 lira dedi ve şaşırdım kaldım :D Kişiye göre muamele yapıyorlar sanırım :D 

Sahaf kısmından aldım bu kitabı 10 liraya :) Ciltli ve temiz durumda. Sahaflarda hiçbir şey yoktu. Ancak bunu bulabildim. İlk kitap çok iyi dediler, bakalım severim inşallah ^^ 

Son olarak Olimpos Yayınları :) Aslında seriyi alacaktım fakat ilk kitap Evrenin Ötesi yoktu. Basımı bitmiş. Ben de vazgeçmiştim tam ama "siz bu iki kitabı alırsanız biz ilk kitabı çıktığı zaman hediye edelim." dediler. Ben de olur dedim :D  Olimpos'ta kitaplar 10 liraydı bu arada :)

İşte böyle, bir fuar daha geldi geçti. Bu benim 4. fuarım oldu sanırım ziyaret ettiğim. ve en güzeli buydu :) Çok yoruldum ama gerçekten buna değerdi. Hele ilk gün o 25 kitabı nasıl getirmişim eve, hiç bilmiyorum :)

Umarım sıkılmadan okumuşsunuzdur, biraz uzun oldu farkındayım :) Yorumlarınızı bekliyorum ! Okuduklarınız var mı? :) Görüşmek üzere, hoşçakalın.

Sevgiler.. :)

Devamını Oku

KGBT 5. Tur || Hiç Hesapta Yoktun Sen - Nazmiye Sümer | Yorum

Kendime yediremiyordum. Benimle evlenmek istediğini annesinin aracılığıyla ileten bu adam; kendini şimdi bana farklı bir kişi olarak tanıtıyordu.İntikam almam artık kaçınılmazdı.

"Evli misin?" diye sorduğumda şaşırdı. "Hayır," dedi. 

Soğukkanlılığımı korumaya çalışarak devam ettim.
"Peki, nişanlı olabilir misin ya da bir kız arkadaşın var mı?" 

derken göz ucuyla ellerine baktım. Bunu bilinçli yapıyordum.Sorduğum sorular onu şüphelendirmiş olmalıydı ki, bana tereddütle bakarken yine, "Hayır," dedi.
"Güzel!" dedim neşeyle. "Beni kaçırsana!" 

Karadenizin hırçın dalgaları arasında hayat bulan, büyüleyici bir aşk hikayesi

Herkese merhaba ! 

Blog turumuzda yorum sırası bana geldi :) Aslında uzun uzun anlatmak istiyorum kitabı ama yine de kendimi frenleyecek ve kısaca konusundan bahsedeceğim:) 

 Şahsenem, "Asla bir Karadenizli'yle evlenmem!" dediği zaman çok büyük konuşmuştur ve aslında kitap boyunca nasıl o büyük sözünü çiğnediğini okuyoruz :D 

Şahsenem Karadenizli bir kızımız. Oradaki kişilerin çoğuna göre kafa yapısı biraz farklı aslında. Üniversiteye gitmiştir Şahsenem ve bulunduğu bölgede 'okumuş kız almayız biz.' gibi bir düşünce vardır. Küçükken annesi ölünce halası durmamış ve babasını evlendirmiştir. Fakat öyle üvey anne gibi bir durum yok ortada. Emine Annesi çok iyi birisi ama bu üvey anne durumunu halası üstlenmiş, belli. 

Nadir ise İstanbul'da büyümüş ama Karadenizli. Şahsenem ile uzaktan akrabalar ve kızımızı yıllar önce bir resimde gördüğünden beri ona aşık. Bunu da kimseye söyleyemeyince aşkını içinde yaşamış. Durum böyle olunca da annesinin onu evlendirme isteğini hep reddetmiş. Fakat bir gün annesi Şahsenem'den bahsedince de hemen annesini görücü olarak yollamış.

Fatime halası gelip de oğlu Nadir ile Şahsenem'i evlendirmek istediğini söyleyince, normalde sakin, büyüklerine karşı çıkmayan kızımız Şahsenem dayanamaz ve bunu asla kabul etmeyeceğini belirtir. Ama yine de halasını kıramaz ve görüşmeyi kabul eder. Nasıl olsa bu iş olmayacak, görüşseler ne olur değil mi? Ama hayır işler öyle tahmin ettiğiniz gibi olmuyor sevgili okuyucu :D

Nadir ve Şahsenem ilk kez bir düğünde karşılaşıyorlar ve tanıştıklarında Nadir kendini Ahmet olarak tanıtıyor. Şahsenem de Ahmet yani Nadir'den hoşlanmaya başlıyor. Aslında böyle bir olay olduğunda ben panik yaptım, "Allah, şimdi bunlar bir türlü gerçek Nadir'i öğrenemezler!" dedim ama hayır. Nadir'in gerçek kimliği ortaya çıkıyor ve Şahsenem'in tepkisini tahmin edebiliyorsunuz, değil mi? Şahsenem bunun altında kalmaz arkadaşlar :D

İşte böyle başlıyor kitabımız. Karadeniz'de geçen bir aşk hikayesi. Betimlemeler çok iyiydi gerçekten. Kitabı elime aldığımda kendimi Karadeniz'e yolculuk yapıyor gibi hissettim :) Yazarımızın ilk kitabı fakat okuyucuyu içine çekebilen bir kitap olmuş, o yüzden tebrik ederim :)

Kapağın gerçekten kitap ile uyumlu olduğunu düşünüyorum. İç tasarım, yazı puntosu, orijinal ayracı derken, yayınevi iyi bir iş çıkarmış :)
 Sadece puan kırdığım tek yer, sanki bana fazla uzun geldi. Biraz daha kısa olsa tam tadında olabilirdi. Onun dışında keyifle okunabilecek bir kitap. Karakterleri çok seveceksiniz. Ama Nadir'i Şahsenem'den daha çok sevdiğim de bir gerçek :D

Türk filmi tadında bir kitap okumak isterseniz, kesinlikle tavsiyemdir :)

Katkılarından ötürü Mendirek Yayınları'na teşekkürler !

Puanım:

Devamını Oku

KGBT 5. Tur || Hiç Hesapta Yoktun Sen - Nazmiye Sümer | Ön Okuma

Herkese merhaba !

Ara vermeden yeni bir tur ile sizlerleyiz :) 

Kitap Gurmeleri olarak çok çalıştığımız doğrudur efendim :)

Turumuzun ilk gününde kitabımızın Ön Okuması ile yayındayım :D Aynı zamanda da Facebook Sayfamızda 3 kişiye Hiç Hesapta Yoktun Sen kitabını hediye ettiğimiz yarışmamıza katılmak için buraya tıklayabilirsiniz :)

Devamını Oku

Son Zamanlarda Yaptığım Kitap Alışverişleri :)

Herkese merhaba ! Uzuuuun bir alışveriş yazısıyla geldim :) Fark ettim ki son zamanlarda yaptığım alışverişleri hiç bloga girmemişim. En son Şubat ayında yazmışım bir alışveriş yazısı. Blogun bu kısmını ihmal etmişim *-* Hazır mısınız? :D Çok uzamasını istemiyorum o yüzden kısa kısa bahsedeceğim :) Bu arada belli bir sırası yok, hangisini önce hangisini sonra aldım hatırlamıyorum :D

Hadi başlayalım.

İstediğim bir kitaptı ve Kitap Sihirbazı'nda 8.50 liraya bulunca kaçırmadım :)

Bugün gelen bir kargo :) İstanbul'da bir sahaf var ve isteyen kişilere kargo da yolluyor. Tanesi 5 TL resimdeki kitapların :) Parodi Yayınları'nın resimdeki kitaplarını okudunuz mu? Yani nefes serisini. Sevdiniz mi? Yorum bırakın lütfen :) Diğeri Marie Force, zaten fuardan alacaktım görmüşken kaçırmıyım dedim. :)

Bulunduğum semtte yeni bir kitapçı açıldı ve genelde kitaplar 10 TL, bu kitabı da oradan aldım :) Yazarın ilk kitabı bende vardı, okumamıştım ama arka arkaya okurum artık.

Bir sahaf alışverişi sonucu serinin beşinci kitabının ikinci kısmı olan Ateşin Çağırısı'nı 10 liraya aldım. İlk kitap Yabancı'yı almayı istiyordum ama kitaplar pahalıymış sanırım baya kalınlar :D Arkadaşım bulunca kaçırmamamı söyledi. Seriye başlıcam umarım.

Yine bir sahaf ziyareti sonucu :) İkisi de listemdeydi aslında hatta Jenn'in kitabını fuardan alacaktım. Burada bulmam iyi oldu :) 

Aslında bu bir kitap alışverişiydi ama kuzucuğum Kübra bana bu güzellikleri hediye etti :)

Yine aynı İstanbul'daki sahaftan alındı bunlarda :) Deli Divane Nehir Erdem'in ilk kitabıymış galiba. Birazdan göreceksiniz bende Çiçek Kızlar vardı. Ondan önce bunu okumak istiyordum ve Acıtan Güzellik'i zamanında biraz okuyup sevmemiş ve blogda çekiliş ile vermiştim :) Burada görünce karar değiştirdim, umarım bu sefer severim.
Zehir Ustası başlamayı çok istediğim serilerden biri. Bir Otakunun Dünyası blogundan Kübra'ma çok çok çok teşekkür ederim <3

Serinin ilk kitabını 2012 de kitap fuarından alan ben, henüz başlamadım. Sahafta da ikinci kitabını görünce kaçırmayayım dedim :D

Sophie Kinsella'nın bende iki kitabı daha var. Sır Tutabilir misin ? ve Beni hatırladın mı? kitapları. Ama bu yazara başlamak için Pasaklı Tanrıça'yı bekliyordum :D Hep cep boyu karşıma çıkıyordu. Sahafta görünce kaptım hemen. 

Yeni açılan kitapçının ziyaretinden ganimetler :)

Bu sefer çarşıda yeni bir kitapçı keşfettik :D Daha doğrusu Sokak Kitapçısı. Yani bir dükkan falan yok, sokakta :) Tanesi 10 TL arkadaşlar evet. :D Kıskanabilirsiniz, ben olsam kıskanırdım :D Fuarda bile Müptela ve Yabancı Yayınları kitaplarını bu fiyata bulacağımı hiiiç sanmıyorum çünkü :) Gölgeler ve Yeni Bir Başlangıç için pek parlak yorumlar görmedim ben ama son zamanlarda artık kimsenin yorumuna bakmadan konusunu beğendiysem bir şans veriyorum :) 

Çiçek Kızlar, Annemin Gelini Olur musun? ve Aylardan Aşk aklımda yoktu ama göreceğimi de düşünmüyordum. Bu fiyata bulunca aldık işte. Kimliksiz'i çok istiyordum zaten. Bu arada Müptela'nın yazı puntosu büyümüş *şükürler olsun* İkinci baskı falan benim bu aldıklarım. O yüzden ayrı bir mutluyum.

En üstteki İsyan ve Yol da serinin ikinci ve üçüncü kitapları. Kitapçı dönüşü sahafa uğramıştık oradan kaptım hemen :D Eşleşme ilk kitap ve daha okumadım ama seri tamamlandı :)

Tansaş'tan kitap bakınırken ilgimi çekti ve Goodreads'ten baktım puanları gayet iyi. Bende alıverdim :)

Okuoku siparişi ve yeni açılan kitapçı ziyaretinin ganimetleri. 

Kızıl Tepe, Masum Yalan ve Baştan Çıkarma Seansları kitapçıdan alındı ve artık biliyorsunuz, on lira. :D Rüya Ateşi serinin dördüncü kitabı. Seriye başlamadan tamamlayayım diyorum. Fuardan da son kitabını alacağım :)

Bella Andre'ler de ilk kitap hariç serinin diğer kitapları. İlk kitap bende vardı :)

Marie Force da yine bir öneri ile kitaplığıma eklenen bir yazar oldu :)

Eveeet bu kadar :) Sonuna kadar okuduysanız, teşekkür ederim. İçlerinden okuduklarınız varsa eğer yorum bırakmayı unutmayın :) 

Sevgiler.

Devamını Oku