Duvarların Dili Olsa - Alice Clayton | Yorum

9/29/2014, BY Buse Güler -
Herkese merhaba.
Blog turu dışında artık kitap yorumu girmiyordum, eğer takip ediyorsanız farkındasınızdır :)
Açıkçası eskiden yorum yapmak, düşüncelerimi paylaşmak çok hoşuma giderdi. Daha sonradan baktım ki, sanki zorunluluk hissediyorum. Yorum yazarken zevk alamayınca, iyice sıkılmaya başladım. Üstelik yazacak bir şey de bulamadım. Kitabı anlatasım gelmiyordu :D 
Ama artık karar değişikliği yaptım. Eğer becerebilirsem yorumlara devam edeceğim. Duvarların Dili Olsa okundu ve bitti. Güz Okuma Şenliği için ilk kitap bitmiş oldu :)

Konusundan biraz bahsedecek olursam, Caroline kedisi Clive ile birlikte yeni bir eve taşınmıştır. Fakat daha ilk gecesinde  komşusunun duvardan gelen çeşitli sevişme sesleri ve şiddeti ile uyandırılır. Hatta başına tablo düşer, işte o kadar şiddetli :D Bu böyle devam eder ve üç farklı kadın sırayla geceleri komşusu Duvar Delen'i -Caroline ona bu ismi verdi :D - ziyaret ederler. Her birine de Caroline tarafından takma isimler takılır.
Bu böyle devam ederken, artık uykusuz geçen geceler Caroline'ın canına tak etmiştir ve o gece gider komşusunun kapısına dayanır. 

İşte Simon ve Caroline'ın tanışması ve kitabımız böyle başlıyor. Daha sonra da devam ediyor. Açıkçası bana aşırı erotik bir kitap gibi gelmedi. Sonlara doğru elbette öyleydi ama onun dışında bir çiftin romantik komedisini okuyor gibiydim. 
Genelde herkes kahkahalar attığını, çok güldüğünü söylemiş. Bu benim için geçerli değil ne yazıkki. Tamam güldüğüm eğlendiğim yerler oldu ama beni kahkahalara boğmadı :D
Dili de gayet akıcı olmasına rağmen benim vakitsizliğim yüzünden biraz elimde süründü. Karakterleri çok sevdim. Caroline'ın kedisi Clive'i ayrı bir sevdim :D O kedi gerçek olamaz :D 

Evet kısaca, kitabı sevdim. Bu çiftin diyaloglarını okumak çok güzeldi. Ayrıca genelde erotik romanslarda gördüğümüz gibi karşılaştıkları an birbirlerinin üstüne atlamamaları işi yavaştan almaları benim hoşuma gitse de daha ne kadar arkadaş kalacak bunlar diye söylendiğim de olmuştur :D

Fakat söylemeden edemiycem, bana göre çeviri biraz sıkıntılıydı. Gözüme batan bazı yerler vardı. Orjinalini okumadığım için çok bir şey diyemem ama, yazarken kelime hataları olmuş. Konuşmalarda da -dedim ve -dedi kelimeleri geçer de kim ne demiş oradan anlarız ya hani, ikili diyaloglarda dedi yerine iki kez dedim kullanıldığı da olmuştu. Bunun dışında, fazladan harf kullanımı, yanlış harf kullanımı ve eksik harf kullanımı vardı. Konulmayı unutulmuş nokta falan. Bir süre sonra gerçekten gözüme batmaya başladı. Çok takılmam genelde böyle şeylere fakat 24 liradan satışa konuluyorsa bir kitap biraz daha özenli olunsa daha iyi olur diye düşünüyorum ve yorumumu sonlandırıyorum efendim :)

Bence merak ediyorsanız, alın okuyun. Bunların dışında eğlenceli bir kitaptı :)

Puanım:


4 yorum:

  1. Evet ya, çeviri gerçekten bazen zorluyor.Hani at kenara,ingilizce öğren de öyle oku diyesim geliyor bir an. :( Eline sağlık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dediğim gibi genelde pek takılmam ama, cidden sinirlerimi bozdu bu sefer :D O kadar para veriyoruz, insan biraz düzgünce okumak istiyor. Ah keşke okuyabilsem İngilizce ! Haklısın :) Teşekkürler canım.

      Sil
  2. Çeviri gerçekten rahatsız edici olabiliyor. Bu aradan mimlendin. http://bintatliyil.blogspot.com.tr/2014/10/etkinlik-book-challenge-tag.html

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten rahatsız ediciydi. Hemen bakıyorum teşekkürler :)

      Sil