KGBT 18. Tur || Karanlığın Külleri - İlknur Birdal || Yorum

10/09/2015, BY Buse Güler -

Herkese merhaba :)
Karanlığın Külleri blog turumuzun son gününde yorum sırası bana geldi. Eğer yorumumu okumadan önce hâlâ çekilişe katılmadıysanız buradan katılabilirsiniz :)











Bir adam, küllerinden yeniden doğabilir mi? Ve bir kadın, zifiri karanlık bir yüreğe ne kadar dokunabilir? 
Kalbini korumak için acımasız birine dönüşen bir adam ve aşkı için savaşmayı seçen bir kadın. Afra ve Devrim'in amansız mücadelesi… 
Amansız bir mücadeledir aşk; kendinle savaşırsın, duygularınla savaşırsın, sevdiğinle savaşırsın. Bir an gelir ayrılıkla savaşırsın. Acısıyla, yokluğuyla, özlemiyle savaşırsın. Amansız savaşın hiç bitmez aslında. Âşık olduğunda savaşmayı göze almalısın.
“Seninle ben olmayacak Devrim biz olacağız. Bir bütün olacağız. Hem de öyle güzel olacağız ki, bakan hayran, duyan âşık olacak.” 











Karanlığın Külleri, İlknur Birdal'ın ikinci kitabı. İlk kitap Satılık. İkinci kitap olan Karanlığın Külleri'nde Satılık kitabındaki Devran'ın kardeşi olan Devrim'in hikayesi var. Daha doğrusu Devrim ve Afra'nın. Önce biraz karakterlerden bahsedeyim.

Devrim, Satılık kitabının sonunda yaşadığı bir olay yüzünden pek iyi durumda değil. Kadınlara olan inancını kaybetmiş diyebiliriz. Aşk, kadınlar, ilişkiler, bunlar artık Devrim için pek bir şey ifade etmiyor. O tek gecelik ilişkileri tercih ediyor artık. Gözü pek bir şeyi görmüyor aslında. Hatta o yaşadığı olayın ardından yüzünde bir yara izi oluşmuş ve onu her gördükçe hatırlıyor olanları. Sürekli yaşadığı bir olay diyorum çünkü eğer henüz Satılık kitabını okumamış olanlarınız varsa spoiler olmasını istemiyorum :) Okuyanlar bilir zaten.

Afra ise bir evin bir kızı. İtalya'da okuyor ve babası vefat ettiği için aniden Türkiye'ye dönüyor. Babasının vefatından sonra annesi de felç geçiriyor. Durum böyle olunca Afra babasının inşaat şirketinde işlerin başına geçiyor. Çok da başarılı bir iş kadını oluyor.

Devrim ve Afra'nın ilk karşılaşması aslında İtalya'da olmuş ama Devrim bunun farkında değil. Afra ise onu gördüğü ilk andan itibaren aşık. Aslında bunu biraz saplantı haline getirmiş ve Devrim'in her şeyini araştırmış, yaşadığı olayları falan hepsini biliyor yani. Saplantı diyorum çünkü kızımız arabasıyla gidip geceleri Devrim'in evini gözetliyor. Devrim'in bir kadınla geldiğini görüyor sonra kadın gidene kadar bekliyor işte, izliyor yani. Bu durumdan ailesi de rahatsız, Afra'nın küçüklüğünden beri onlarla olan evde yardımcıları bir kadın var ve o kızımızı uyarsa da Afra söz dinlemiyor tabii. 

Daha sonraki karşılaşmaları şu şekilde oluyor. Afra, Devrim'e bir iş teklifi götürüyor. Devrim bu arada bir mimar. Hem de ödüllü bir mimar. İşte iş teklifi götürdüğü zaman ancak Devrim Afra'nın farkına varabiliyor ve ikilimiz bu şekilde resmen tanışmış oluyorlar. Olaylar da devam ediyor zaten :)

Ben kitabı sevdim. İlk kitabı okumadığım için bazı takıldığım noktalar oldu başlarda ama sonradan kitabın içinde zaten takılmadan okuyabiliyorsunuz. Eğer ilk kitabı okumadıysanız tek sıkıntı o olabilir. Akıcı bir kitaptı gerçekten kısa zamanda bitebilir. Şimdi benim için sırada Satılık var :) Annem okumuş ve kitaba bayılmıştı. Zaten ilk kitabı okuduysanız Karanlığın Külleri'ni kaçırmazsınız. Ama henüz okumadıysanız ikisini birden almanızı tavsiye ederim :) 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder