Okuma Etkinliği #5 - Ateş ve Buz - Aslı Karabulut | Yorum & Çekiliş

5/24/2015, BY Buse Güler -

Lâl, Pelin ve Miray… Düz yolda yürürken birdenbire uçurumun kenarına gelip uçmaya hazırlanan üç kadın… Bu yola çıktıklarında ne içinde yanacakları ateşten ne de buz tutacakları kar fırtınasından haberdardılar. Mert'in acımasızlığı, Kenan'ın sertliği ve Akın'ın can yakan çekiciliğiyle karşılaştıklarında akıllarında sadece aşk vardı ve tek dertleri kalplerini korumaktı.
İnat ettiler, can acıttılar, tutkuyla seviştiler… Birbirinden farklı hayatlar yaşayan üç çift, dünyanın en eski hikâyesinde buluştular. Cennetin ve cehennemin tam ortasında olsa da nihayetinde sadece âşıktılar. Alev alev, cüretkâr ve şehvetli bir hikâye…


Herkese merhaba.
Etkinliğimizin dördüncü gününde yorum sırası bana geldi. 
Yorumuma geçmeden önce, eğer henüz katılmadıysanız yazımın sonundaki çekilişe katılmayı unutmayın demek istiyorum :)


Vay be diyorum şuan sadece, ne yoğun bir kitaptı.
Kitapta üç çiftimiz var, onların hikayelerini okuyoruz. Tabii bu çiftler birbirinden bağımsız kişiler değiller. Evet, erkek karakterler öyle olsa da kızlarımız birbirlerinin en yakın arkadaşları ve aynı evde yaşıyorlar.

Akın & Miray :
Miray bir tenis hocası. Akın ise bir kızı etkilemek için çok iyi tenis oynadığını söyler. Tabii bu iş lafta kalmaz. Akın'ın tenis oynamayı öğrenmesi gerekir. Miray ve Akın'ın karşılaşmaları ders esnasında başlamıyor aslında. Ondan bir gün önce karşılaşıp, çarpışıyorlar. Akın'ın kıza ettiği lafların haddi hesabı yok :D Olaylı bir tanışma yani. Ertesi gün de birlikte tenis çalışması yapacakları anlaşılıyor. 

Daha sonra da Akın'ın gece klübünde karşılaşıyor çiftimiz. Miray elindeki içkileri Akın'ın üstüne boşalttığında ise Akın arkadaşları tarafından dalga konusu oluyor. Sonra bir iddaaya giriyorlar. Belirledikleri süre zarfında Akın'ın Miray'ı yatağa atması gerek. 

Akın ilk başlarda bir iddaa uğruna bu işe girişse de sonraları Miray'a aşık oluyor. İlk baştan kızmış olsam da sonraları gerçekten Miray'ın Akın'a yaptıklarıyla birlikte beni güldürdüler ve okurken Miray'ı tebrik ettim :D 

Kenan & Pelin :

Pelin yurt dışından yeni gelmiş ve hemen bir işe başlamak istiyor. Bu yüzden amcasından yardım istiyor ve onun önerisi üzerine kendisine bir iş ayarlanıyor. Fakat daha ilk günden iş görüşmesine geç gidince, bu da yetmez gibi bir panik atak geçirince işler karışıyor tabii. 

Kenan için böyle bir sorumsuzluk *geç kalmaktan bahsediyorum* söz konusu bile olamaz. Fakat Kenan, Pelin'i ilk gördüğü anda ondan etkinlenmiştir bu yüzden ertesi gün tekrar görüşmeye gelmesini ister, hem de Pelin bu işi alamayacağını düşünürken. 

Pelin ertesi gün işi alıyor ve orada çalışmaya başlıyor. İlk başlarda aslında Kenan'ın düşüncelerini okumak, o sahiplenici tavırları, iç sesi, gerçekten benim çok hoşuma gitti. Pelin deseniz o da iyi kız. Bu çifti sevdim, kitabın başların favori çiftim diyordum hatta, ama daha sonraları Akın & Miray - Pelin & Kenan arasında kaldım :D 

Mert & Lâl:

Mert ünlü bir iş adamı. Lâl ise bir dergide editörlük yapıyor. Gelecek sayı için Mert ile bir röportaj yapması gerek, yoksa işinden de olacak. Bir şekilde *çok zor da olsa* o röportajı ayarlıyorlar fakat Mert fotoğraf çektirmem dediğinde artık Lâl'de bir nevi ipler kopuyor :D Tartışıyorlar ve Lâl orayı terk ediyor. Daha sonra ne mi oluyor? Tabii ki Lâl pişman oluyor, hem de çok fazla. 

O röportajı bir şekilde yapması gerek. Tekrar Mert ile görüşüyor *bu görüşmesi garip oluyor biraz, kızımız Mert'i takip ediyor ve ona yakalanıyor :D* Her neyse bunlar görüşüyor fakat Mert'in bir teklifi var. Bir hafta boyunca her akşam yemek yiyecekler. Kızımız mecbur kabul eder. Tabii sanırım o da benim gibi işin yemek ile sınırlı kalacağını düşündü. Ama hayır olay yemekle sınırlı kalmıyor. 


İşte kısaca konularımız böyle. Her bölüm başka bir kızımızın hikayesini okuyoruz. Yazarın akıcı bir kalemi olduğu gerçek. Elinize aldığınızda sıkılmadan sayfalar akıp gidiyor. 

Kitap yetişkin okurlar için. Arkasında kocaman bir +18 yazısı mevcut zaten :)

Nedendir bilinmez, bu sefer kitaptaki cinsellik bazen beni sıktı. Tek sorunum oradaydı. Bu sıralar bu tarz kitapları çok fazla okumadığım için birden sevmemiş olabilirim. Normalde okurum aslında sorun yaratmaz ama ters tarafıma denk geldi sanırım :) Dediğim gibi tek sorunum oydu.

Kapağını ve ayracını çok sevdim. Müptela zaten bu konuda bizi gülümseten yayın evlerinden kapaklarını çok beğeniyorum. Yazarımızın devam eden hikayeleri mevcut fakat ilk kitabı :) Kendisine başarılar dilerim, bol okuyucusu olsun.

Puanım:




a Rafflecopter giveaway

1 yorum: