Okuma Etkinliği #4 - Aşkın Naz'lı Hali - Kübra Türker | Yorum & Çekiliş

5/19/2015, BY Buse Güler -

Hayatından geçen her bir gün, dolu dolu tabirinin karşılığıydı Naz için. Sonu gelmeyen seyahatler, bitmek tükenmek bilmeyen partiler, sıfırlarını dahi saymaya uğraşmadığı bir banka hesabı, anne babası, dedesi ve hatta daha birçok insanın ilgisi… Şimdiyse bunların hepsi yerini mütevazı bir memur hayatına bırakmıştı. Hem de oldukça mütevazı! Artık parasının hesabını kuruşu kuruşuna yapmalı ve hayatını diploması için uğruna yıllarca dirsek çürüttüğü mesleği, öğretmenliği, yaparak kazanmalıydı. Yapabilir miydi peki? Allah biliyor ya herkes onun bu şekilde yaşayamayacağını biliyordu. Disiplin, azim ve çeviklik… Belki biraz ukalalık, biraz da hazır cevaplık. Hepsini bünyesinde barındıran bu yakışıklı adamın bir yüzbaşı olduğuna inanmak, oldukça zordu. Yeni görev yerine başarıyla adapte olmuşsa da yeni hayatında hesaba katmadığı bir şeyler vardı. Zaten kim bunu hesaba katıyordu ki? O ne mi? Aslında hepimiz biliyoruz. Hatta birçoğunuz şu an iki dudağınız arasında, bu oyunbozan kelimeyi mırıldanıyorsunuz. 'Aşk' Pek çok şey bildiğini iddia etse de bu konuda ne bir tecrübeye ne de ön bilgiye sahipti Yağız. Ama azimliydi. Takdir etmek ve hakkını vermek gerekir. Aşkı öğreniyordu. Hem de aşkın 'Naz'lı hâlini…

Herkese merhaba ! Yeni bir okuma etkinliği ile sizlerleyim :) 
8 blogger toplandık ve Kübra Türker - Aşkın Naz'lı Hali kitabına etkinlik yapıyoruz. Bugün altıncı günümüz ve yorum sırası bana geldi :) 

Öncelikle şunu söylemeliyim ki uzun zamandır böylesine uzun bir kitabı bu kadar keyif alarak okumamıştım. Naz ve Yağız o kadar... tatlıydılar ki. Hem sadece onlar da değil, kitapta okuduğum karakterlerin çoğu için aynı şeyi söyleyebilirim. Ama şaşırmadım, çünkü kitabın yazarı Kübra ile İzmir Kitap Fuarı' nda tanışma şansı elde etmiştim, Kendisi bu kadar tatlı bir insan olunca, insan kitabın da öyle olacağını düşünüyor ve kitap kesinlikle çok iyiydi.

Görüşlerime geçmeden önce size biraz konusundan bahsedeyim.



Naz Karasu. Zengin bir ailede yetişmiş, ne istediyse elde etmiş, el üstünde tutulmuş ve haliyle şımarmış bir kız. Anne ve babası öğretmen. Kendisi de öğretmen aslında, fakat şimdiye kadar hiç kadrolu olarak yapmamış mesleğini, hep özel okullarda görev almış. Hoş, bu görevleri pek uzun sürmemiş. En son öğretmenlik yaptığı okuldan da ayrılınca anne ve babası yokken bunun şerefine bir parti düzenler kızımız. Fakat olaylar planladığı gibi gitmez, anne ve babası çıkagelir. Bu konular hakkında babası ile tartışıp daha sonraları onun gönlünü almış olsa da artık babası kararlıdır, Naz kendi ayakları üzerinde duracak, geçimini sağlayarak kadrolu olarak öğretmenliğe başlayacaktır. Tabii bunun için de tüm kredi kartları, maddi gelirler iptal olur :) Neyse, yaptığı tercihler sonucu da kızımızın öğretmenlik yapacağı yer belli olur. Kars, Sarıkamış.

Yağız Tekinoğlu. Son derece yakışıklı, mavi gözlerine ek olarak, gamzeli ve ışıltılı gülümsemeye sahip olan Yüzbaşı. Bütün hepsini aynı cümlede ben bile kullanmakta zorlanırken işte Yağız böyle biri :D Ve bu söylediklerim daha hiçbir şey, düşünün :D Yağız küçüklüğünden beri asker olmak istemiş ve annesi de onu hep "Asker oğlum" diye severmiş. Annesi vefat ettikten sonra da Yağız daha bir hırslanmış ve genç yaşına göre büyük bir azim ve başarı göstererek Yüzbaşı olmuş. Ailesinin maddi durumu oldukça iyi ve babası her fırsatta "Gel oğlum, işlerin başına geç." dese de Yağız askerlikten asla vazgeçmemiş. Yeni görev yeri de Kars, Sarıkamış. 

Naz ve Yağız'ın yolları bir şekilde kesişiyor ve devamı geliyor. İlk başta tartışmalı bir tanışıklıkları olsa da, ki bu uzuuun bir süre böyle devam ediyor, daha sonradan görüyoruz ki cidden büyük aşklar kavgayla başlarmış. Naz ne kadar hazır cevap biriyse, Yağız da öyle. Asla altta kalmıyorlar. Naz'în sinirli, Yağız'ın ise umursamaz tavırlarını çok keyif alarak okudum. 



Kitap 638 sayfa. İlk elime aldığımda korkmadım dersem yalan olur fakat kitabı okumaya başladığım andan itibaren hiç sıkılmadım. İlk başlarda Naz sinirlerimi bozsa da daha sonraları onu da çok sevdim. 

Kızlarla konuşurken hemfikir olduğumuz bir konu vardı. Karakterler bizlerden biri. Okurken 'ah, ah' deseniz bile 'hayal bunlar.' demiyorsunuz. Bir kere adamımız CEO değil Yüzbaşı :D Bundan daha iyi bir şey olabilir mi? :D Okurken sanki onlarla bir yolculuğa çıkmışım ve kitap bitince o yolculuk bitmiş gibi hissettim. Fakat Aşkın Naz'lı Hali benim başucu kitabım olarak kalacak, o kadar çok yer işaretledim ki, canım sıkıldıkça açar okurum artık :) 



Kitabın tasarımına gelince, kapağını çok sevdim, tam da bir Naz var orada :D Aslında kızımız uzaklara bakıyor fakat sanki asker selamı verir gibi bir hali var :D Kitaba tam oturan bir kapak olmuş :)  Şuan yorumu yazarken sürekli Nazlı diyorum, ardından siliyorum. Okuyunca göreceksiniz, bu alışkanlığım hep Gülbahar teyze ve Yağız'dan kaynaklı. *-* Gülbahar teyze demişken, çok şeker bir kadındı :D Ana karakterlerimizin yanı sıra diğer karakterleri de çok sevdiğimi söylemiştim zaten.

Söylemeden geçemeyeceğim, Aşkın Naz'lı Hali'nin editörlüğünü Şefika Aydın yaptı, çok iyi bir iş çıkarmışlar yazar ile ellerine sağlık :) Sanırım ilk defa bir kitap iyi ki bu kadar uzun dedim, çünkü hiç bitmesini istemedim. Akıcı olunca da çabucak bitiyor tabii :)

Son olarak, klişe hikayelerden sıkıldıysanız, değişiklikler istiyorsanız, Naz ve Yağız ile hiç bitmesini istemeyeceğiniz ama bitince de tadı damağınızda kalacak bir yolculuğa çıkmak isterseniz bu kitabı bir an önce okuyun arkadaşlar. Aşkın Naz'lı Hali bi başka oluyormuş, kesinlikle tavsiyemdir :) 

Puanım:


a Rafflecopter giveaway

4 yorum:

  1. Böyle kitaplara bayılıyorum ya. Kapağı da harila,konusu da. Süper. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Gerçekten öyle, ben de anladım artık benim sevdiğim tarz bu kitaplar :)

      Sil
  2. gerçekçi olması hoş daha zevkli okunuyor okuma listeme ekliyorum:)

    YanıtlaSil