Okuma Etkinliğ #16: Acıtan Peri Masalları - Ece Altınkaya || Yorum

12/15/2015, BY Buse Güler -

Herkese merhaba, güzel bir okuma etkinliği ile karşınızdayım. Bu seferki konuğumuz Acıtan Peri Masalları.

Acıtan Peri Masalları, ismi ne kadar hüzünlü geliyor kulağa değil mi? İnanın bana isminin hakkını sonuna kadar veren bir kitap. Masal gibi okuyorsunuz ama acıtıyorda hemde nasıl acıtıyor.
Hatıralar Serisinin ikinci kitabı Acıtan Peri Masalları. İlk kitapda duygulandık, ağladık ve sinirlendik. En azındna ben böyle hissettim ama anlaşılan bize bu kadarı yetmedi ve bu kitapta da darmadağın oluyoruz.
“Ateş… söndü. O gitti, masal bitti. Aynen bir varmış, bir yokmuş der gibi… Çok geç… Her şey için… Artık verilen sözler var ve geri dönüş yok…”
Ateş ve Peri okuduğum en acı çeken çift. İnsan nasıl bu kadar aşık olur diye sorguluyor. Bu kadar aşık oluyorsa neden mutlu olamıyorlar diye de düşünmeden duramadım. Karakterlerimizi diğer kitaptan tanıyoruz ama tabii artık hayatlarına dahil olan bir sürü insan var. Peri’ye çok kızıyorum. Onun sahnelerini okurken hatta sinirden deliriyorum ama bir bakmışım ki geçmiş. Ona karşı hislerim bir başka nedense, tabii daha çok kendine güvenen bir yapıya sahip olmasını istediğim zamanlar çok oldu ama sonra düşününce kızın karakteri bu diyorsunuz.
“Ateş yaktığı gibi gitmişti. Avucumda, ne olduğunun bin manaya çıktığı, onun elleriyle yazdığı bir yazı ve dudaklarımda kırık bir “Dön baana yeniden ne olur…” nidasıyla, yüreğimde bin pişman olmuş bir peri kızı bırakarak.”
Ateş, ah bu adam ismini hakkını öyle bir veriyor ki… Ateş’in karakteri sanki her tür romana uyacakmış gibi hissediyorum. Üzerinde biraz ağırlık, biraz muziplik, biraz romantiklik ve aşk var adamın. Konuşmaları, sinirli anlarında bile onun hakkında yazılan her şeyi okuyabilirsiniz.
“Sen söyle bana, seni böyle sevmişken… Sana nasıl olur da ben, sevgilim diyemem? Bu nasıl olur da bir günah olur?”
Çiftimizin başına gelenler yetmedi, yetmeyecek anlaşılan. İlk kitapta ama artık bu kadarıda olmasın dedik ya he işte bence şom ağzımızı açmışız diye düşünüyorum çünkü bu kitap daha bir hüzünlü daha bir yıpratıcı. İşin için başkaları karışınca işler dahada çekilmez bir hale geldi.
“Sen yokken ben o aşkı verecek kişi bulamıyorum. Bana fazla bu aşk, anladın mı? Delirtecek kadar… Gebertecek kadar fazla.”
İlk kitapta nasıl kendimden geçtiysem bunda da bir fark olmadı. Uzun süre dram okuyamayacığım belli çünkü bu hikayeyi unutamıyorsunuz. Ben biliyorum ki onların mutlu sonunu görene kadar valla huzura eremeyeceğim.
“Keşke her köşeyi döndüğümde, sana çıksa hayatım yeniden.”“Ve her seferinde sen çarpsan… Kalbim yerine göğsümde.”
Masal gibi okutan ama bir o kadar da gerçekmiş gibi hissettiren bir kitap. Yazarın zaten ilk kitabından biliyoruz bu işi hakkıyla yapanlardan. Yazdığı her bir satırı en derinden hissetmemizi sağlıyor. İlk kitapta olduğu gibi bunda da hafızalarımızda canlanan eski şarkılar ve şiirler var. Bence bunlar artık kitabın olmazsa olmazı oldu.
Nefret edilesi karakterlerde mevcut tabii, sinirlerinize çoğu zaman hakim olamayacaksınız diyorum ve serinin üçüncü kitabını bir önce ellerimde istiyorum.
Dram konusunda çok ama çok başarılı bir seri Hatıralar Serisi. Kesinlikle bir şans verin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder